Yolsuzlukların hesabı sorulsun!

TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi, "Kente Karşı İşlenen Suçların, Çalınan Kamu Kaynaklarının Hesabı Sorulsun!" başlığıyla basın açıklaması yayınladı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 12 Aralık 2020
  • 17:37

TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi, yayınladığı açıklama ile Melih Gökçek döneminde Ankara’da gerçekleştirildiği iddia edilen ve 3 milyar liraya karşılık gelen 40 civarında suç duyurusuna konu olan usulsüzlüklere değindi.

ŞPO olarak, kentsel mücadelede hukuki süreçlerin de takipçisi olacaklarını vurgulayan açıklamada “Kamu kaynakları israfına yol açarak belirli bir kesimin kârının artırıldığı tüm usulsüz planlama süreçleri karşısında yürüttüğümüz idari süreçlerin bu mücadelenin önemli bir bileşeni konumunda olması sebebiyle, Ankara Büyükşehir Belediyesi`nce başlatılan, geçmiş dönemdeki yolsuzlukları yargıya taşıyan sürecin aktif bir takipçisi olabilmek adına, başlatılan hukuki sürece müdahil olacağımızı bildiririz” denildi ve Gökçek döneminde yapılanlar şu şekilde sıralandı:

“-Arsa karşılığında emsal artışı, diğer bir ifadeyle karşılıklı bireysel çıkar ilişkisini gözeten meclis kararları; emsal harici tutulan alanlar, piyasa mekanizmalarına, kişi ve dernek/vakıflara tahsis edilen kamu arazileri, imar planı değişiklikleri marifetiyle yolsuzluklar, verilen taahhütler ile gizli kapaklı, türlü hileyle Ankaralıların cebinden toplanan paralar ile Ankara`nın doğal alanları katledilmiştir.

-Gökçek dönemi boyunca hiçbir bütüncül planlama çalışması uygulanmamış; parçacıl planlarla bir kentin geçmişi ve geleceği mahvedilmiştir. Belediye yönetimi projeci bir anlayışla Ankara`yı plansız bir geleceğe mahkum etmiştir.

-Gökçek ve Belediye Meclisi, Ankara halkı ve meslek örgütlerince kamu yararına ve şehircilik ilkelerine aykırı olduğu gerekçesiyle mahkemelere taşınan binlerce imar planını, yargı kararlarının arkasından dolanarak mükerrer şekilde, ısrarla yeniden onaylamıştır. Söz konusu mükerrer plan yapım yöntemine Ankara halkının vergileri harcanmıştır. Meslek Odalarının en az ücret yönetmeliklerine göre, sadece mükerrer plan değişikliklerinin ve projelendirmelerinin maliyetinin dahi milyonlarca liraya karşılık gelen bir kamu kaynağı israfı olduğu unutulmamalıdır.

-Ankara Büyükşehir Belediyesi`ne 2000-2020 tarihleri arasında imar planlarına ilişkin sadece Odamızın açtığı 685 adet dava bulunmaktadır. Bu davaların yaklaşık %70`i kazanımla sonuçlanmıştır. Bu sayılar, kamu arazilerinin kamu yararına aykırı biçimde halkın elinden ve kullanımından koparılarak toplumu zarara uğratmanın yanı sıra, Ankara Büyükşehir Belediyesi`nin kente verdiği kamu kaynağı zararının önemli bir ispatıdır. Kaybedilen davaların tamamının dava masraflarının da kamu bütçesinden karşılandığı unutulmamalıdır.

-Ankara`nın kapıları, gökkuşağı, saatler ve dinozorlar gibi akıl almaz boyutlara ulaşan; hiçbir Ankaralının talebi ve kentin ihtiyacı olmaksızın inşa edilen ucubeler, yandaş sermayedarların daha fazla zenginleştirilmesini sağlamış, mevcut kentsel-mekânsal sorunları katmerlendirmiş, kamusal alanları, sokakları, mahalleleri ve tüm kenti yaşanmaz hale getirmiştir. Ankara`nın mutlak tarım arazileri, doğal ve tarihi sit alanı olan AOÇ üzerinde inşa edilen Ankapark için dönemin belediye başkanı Gökçek hakkında yargı kararlarını uygulamadığı gerekçesiyle kamu davası açılması talep edilerek 2015 yılında suç duyurusunda bulunulmuştur.

-Gökçek ve Ankara Büyükşehir Belediyesi`ne planlamanın kamu kaynaklarını verimli kullanmak gibi bir sorumluluğu olduğu ve özellikle Ulaşım Ana Planı, Koruma Amaçlı İmar Planları ve Çevre Düzeni Planı gibi bütüncül planlama faaliyetlerinin acilen hazırlanmasının gerekliliği hatırlatılmıştır. Ancak, tüm uyarılarımıza rağmen çağrılarımıza kulak tıkayarak keyfi uygulamalar ve parçacıl müdahalelerle kamu kaynaklarını sürekli zarara uğratmışlardır.”

Talan çarkının içerisinde arazi mafyaları, büyük müteahhitler, emlak spekülatörleri gibi rant avcısı sermayedarlar ile TOKİ, rezidans kiralayan kamu kurumları gibi merkezi yönetim mekanizmaların da yer aldığı belirtilen açıklamada son olarak şunlar ifade edildi:

Hukuku, geleceğimizi, kamu yararını hiçe sayan bu düzenin çok daha yaygın ve kök salmış bir durumda olduğunu bilerek, ilerleyen süreçlerde mücadeleyi büyütmenin artık bir zorunluluk ve sorumluluk olduğunu vurgulayarak, dönemin belediye başkanı İ.Melih Gökçek ve kamu israfına yol açan belediye meclis üyeleri başta olmak üzere kamuyu kasıtlı ve sistematik olarak zarara uğratan tüm suçluların yargılanmasını talep ediyoruz.