Öğrenci Veli Derneği (Veli-der) ilk ara tatil öncesi Cuma günü eğitimin durumuna ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi. İstanbul’daki Kartal Medine Tayfur İlkokulu önünde gerçekleştirilen açıklamada yoksullaşmanın en çok çocukları etkilediği belirtildi.
Çocukların gıdaya erişememesi, çocukların açlığı ve okul terklerinin temel sorun haline geldiğine dikkat çekilen açıklamada şunlar ifade edildi:
“Yoksulluğun artışından kaynaklı ülke tarihi boyunca görülmemiş kitlesel bir okul terki yaşanıyor. Her çocuk bir yaşam, hepimizin ortak geleceği.
Okula geri dönüşlerin sağlanması, okul terkinin artışının önüne geçilmesi için yoksulluk sınırı altında yaşayan tüm çocuklar tespit edilmeli, ihtiyacı olan tüm çocuklara acilen eğitim desteği verilmelidir.”
“Çocuklar imzalanan protokollerle kölelik koşullarında çalıştırılmakta”
Mesleki eğitim merkezleri (MESEM) adı altında çocukların okuldan koparıldığını aktaran açıklamada çocuk işçi gerçeğine şöyle dikkat çekildi:
“Son 7 ay içerisinde MESEM’lerdeki sayının 160 binden 1 milyona ulaşması çocuklarımızın, ailelerinin tercihi değil, yoksulluktan kaynaklı çaresizliktir.
Başta organize sanayi bölgeleri olmak üzere imzalanan protokollerle çok sayıda farklı iş yerlerinde çocuklarımız kölelik koşullarında çalıştırılmakta, çocuklara ücret adı altında verilen rakamlar biz velilerin, halkın kaynaklarından aktarılmakta çocuklarımız bizim vergilerimizle bedava işgücü, ‘çocuk işçi’ haline getirilmektedir.
Sayıları 1 milyona ulaşan çocuklarımıza çıraklık adı altında verilen 1658 TL, kalfalık adı altında verilen 2763 TL çocuklara eğitim desteği olarak verilmeli, çocuklarımızın bir an önce okullarına geri dönüşü sağlanmalıdır.”
“Meslek Kanunu iptal edilmeli”
AYM’de görüşülen Öğretmenlik Meslek Kanunu’na da değinilen açıklama şunlar aktarıldı:
“•Eğitimde yaşanılan devasa sorunlara rağmen öğretmenlerimiz çocuklarımızın yaşamına dokunmak için tarifi imkansız emekler vermekte ve aylardır haklarına ve çocuklarımızın eğitim hakkına ciddi zararlar verecek Öğretmenlik Meslek Kanunu’na karşı itirazlarını sürdürmektedir.
•Öğretmenlerimizin aday öğretmen, uzman öğretmen, başöğretmen sıfatları ile ayrıştırılması öğretmenlerimizde, çocuklarımızda ve biz velilerde dönüşü olmayan kırılmalara, eğitimde sorunların daha da katlanarak artışına neden olacaktır.
•Öğretmenlerimizin ekonomik ve mesleki açıdan desteklendiği bir çalışma ortamı tüm çocuklarımız için kamusal, laik, bilimsel eğitim hakkının kullanılabilir olmasını sağlayacaktır.
•Öğretmenlik Meslek Kanunu iptal edilmelidir."