Koronavirüs (Covid-19) salgınında mart ayında başlayan sermayenin çıkarı için kontrolsüz “normalleşme”nin ardından vaka sayılarında yaşanan tırmanış durmuyor.
Sağlık Bakanlığı’nın bugün açıkladığı tabloya göre günlük vaka sayısı 41 bine yaklaşırken, 176 kişi daha yaşamını yitirdi. Ağır hasta sayısı ise 2 bin 135’e yükseldi.
Uzmanlar Covid-19 salgınında yeni bir döneme girildiğini, Türkiye çapında yayılmayı sürdüren mutant virüslerin pandemiyi yeni bir boyuta taşıdığı görüşünde.
“Üçüncü dalga yaşanıyor”
Gazete Duvar’dan Müzeyyen Yüce’nin haberine göre, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, son dönemde vaka sayılarındaki artışın gerekçesi olarak aşılama hızının yavaşlığını, tedbirlerin gevşetilmesini ve siyasi parti kongrelerindeki kalabalığı gösteriyor. Türkiye’de Covid-19 salgın politikasının yanlış yürütüldüğünü ifade eden Bulut, “Kısıtlamaların kaldırılmasıyla birlikte vaka sayılarında artış gözlemliyoruz. Öte yandan siyasi parti kongrelerinin neden olduğu kalabalık, insanların kapalı bir ortamda bir araya gelmesi pandemi koşullarına bakıldığında halktan istenen tedbirlere kamuoyu önündeki kişilerin uymadığını da gösteriyor” dedi.
Bulut, AKP-MHP iktidarının Covid-19 salgınını kendi yaşam koşullarına göre şekillendirdiğini belirterek şunları ifade etti: “Ramazanda kafe ve restoranları kapatırken, teravihleri serbest bırakıyorlar. Bu da pandemiyi kendi yaşam koşullarına göre kullandıkları anlamına geliyor. Kapanmayı yanlış algılamasınlar. Kapanmadan bilim insanları olarak bizim kastımız; esnafın işyerleri kapatılacaksa onlara bir fon sağlanmalı. Bu süreçte de aşılama hızı artırılmalı. Toplum bir an önce bağışık hale getirilmeli. Aksi takdirde salgın aynı hızla bu yıl boyunca sürecek gibi görünüyor.”
“Türkiye salgında kısır döngüye girmiş durumda”
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’a göre, salgında yeni bir döneme girildi ve üçüncü dalga yaşanıyor. Aşılama hızının çok yavaş olduğunu, toplumsal bağışıklık için gereken yüzde 75’lere ulaşmadan tedbirlerin kaldırıldığını kaydeden Ceyhan, “Temasa izin veren gevşetilmiş tedbirlerle vaka sayılarını azaltmaya çalışıyoruz ancak azalmayacak. Aşılama yüzde 10’lardayken bütün tedbirler kaldırıldı. Salgını kontrol etmek artık çok daha zor. Aşılama oranımız yüzde 75’lere ulaşmadığı sürece salgının azalması söz konusu değil. Şu an Türkiye’ye kısır döngüye girmiş durumda” diyor.
“Birçok kentte yoğun bakımlar dolma noktasında”
Öte yandan bilim insanları vaka sayılarındaki artışın hastanelere de yansımaya başladığını kaydediyor. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Anesteziyoloji ve Yoğun Bakım Uzmanı Prof. Dr. Necmettin Ünal, Türkiye genelinde hastanelere yatış oranlarının arttığını anlattı. Birçok kentte yoğun bakım ünitelerinin dolma noktasına geldiğine dikkat çeken ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi için de “artış var” diyen Ünal, “Bir iki hafta sonra yoğun bakımların durumu çok daha kötü olacak diye düşünüyorum” dedi. Ünal, “Şu anda Covid 19 virüsünden farklı bir virüs var" vurgusu yaparak şöyle konuştu: “Tahminen nisan ayında eski, klasik virüs hiç kalmayacak. Çünkü mutant virüs çok hızlı yayılıyor ve normal virüsün alanını kaplama yeteneğine sahip. Özellikle İngiliz mutantı yakın zamanda normal virüsümüz haline gelecek.”
“Aşılanmış hastaların hastane başvurusunda artış var”
Aşılanmış hastaların hastaneye başvurmasıyla ilgili olarak da Ünal, “Aşılanmış hastaların hastanelere gelmeye başladığına dair meslektaşlarımızdan bilgiler alıyoruz. Türkiye’de yapılan Sinovac aşısının koruyuculuk oranı düşük. İlk dozu oldum artık hasta olmamam lazım diye bir durum yok. İkinci dozdan 4 hafta sonra koruyuculuğu maksimum seviyelere çıkıyor. Özellikle İngiliz mutantına karşı belli başka aşıların etkin olduğuna dair bilimsel veriler açıklandı ancak Sinovac aşısında bu yönde yapılmış bir araştırma sonucu mevcut değil. Biz teorik olarak etkin olmasını bekliyoruz. Hele Güney Afrika mutantına karşı etkinliğini hiç bilmiyoruz. Bazı kentlerde son günlerde PCR testi negatif olup da zor hastaların geldiğini de biliyorum. Ama bu genelleme yapabilmek için çok az bir veri” dedi.
“Gençlerin hastalanma ve yoğun bakıma gelme oranı arttı”
Genel olarak gençlerin hastalanma ve yoğun bakıma gelme oranlarının birinci ve ikinci dalgaya göre arttığını da sözlerine ekleyen Prof. Dr. Necmettin Ünal şöyle devam eti: “Bu süreçte yaşlıların koruması daha fazla, çünkü evdeler. Öyle ya da böyle aşılama da yapıldı. Bu duruma mutant virüslerin de etkili olduğunu biliyoruz. Mutant virüslerin gençlerde ve çocuklarda daha etkili olduğuna dair birçok veri var. Önceki dalgalara göre virüsten hastalanan 0–9 yaş arası çocuklarda artış var ama asıl artışın belirti vermeden virüsü taşıyan çocuk sayısında olduğunu düşünüyorum. Özellikle yüz yüze eğitimin başladığı bu dönemde daha önemli hale geliyor. Eğitimin devam etmesini istiyoruz, ancak ne zaman başlayıp ne zaman biteceğine dair objektif kriterler koyma yoluyla.”
“Orijinal virüsün yerini mutant virüsler aldı”
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, son açıklamasında mutasyonun Türkiye’deki oranının yüzde 75’lere ulaştığını söyledi. Bu virüsler arasında İngiltere, Güney Afrika, California-New York ve Brezilya mutantları yer alıyor. Mehmet Ceyhan da salgındaki vaka artışlarının en büyük nedeninin mutant virüsler olduğunu belirterek şunları söyledi: “Karadeniz’de mutant virüs yayılmaya başladığında 'Bu bölgeye seyahat kısıtlaması getirin yoksa mutant virüs 3 hafta içerisinde bütün ülkeye yayılır' dedik ama dinlemediler. Dolayısıyla mutant virüsler şu an bütün Türkiye’ye yayılmış durumda. Hiçbir ülkede bu kadar hızlı bir mutant virüs artışı olmadı. Orijinal virüsün yerini mutant virüsler aldı. Bununla mücadele etmek de en az bir buçuk kat daha zor. Çünkü normal virüsten çok daha kolay bulaşıyor.”
“Bilim insanları şu an Ankara’da bütün mutasyonları toplayabilirler”
TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut da siyasi parti kongrelerinin mutant virüsleri Ankara’da topladığına dikkat çekti, “Ankara’da siyasi parti kongreleri yapıldı. Şu anda vakaların yüzde 70 kadarı varyantlarla enfekte. Türkiye’ye ilk başta giren Covid 19 virüsü aynı virüs değil, yüzde 70’i artık varyant halinde. Kongreler ile birlikte virüs mutasyonların hepsi Ankara’da yayıldı ve şu an Ankara önemli bir laboratuvar. Bilim insanları şu an bu kentte bütün mutasyonları toplayabilirler. Ankara Türkiye’nin aynası olacak” vurgusu yaptı.
Salgına karşı ne tür tedbirler alınmalı?
Prof. Dr. Vedat Bulut, toplumsal hareketliliğin kısıtlandığı ancak bireysel hareketliliğin artırıldığı bir kapanma sürecine geçilmesi gerektiğini söyledi. Türkiye’deki salgında temel sorunun işyerlerinde ve kapalı ortamlarda olduğuna vurgu yapan Bulut, “İşlerinde işçiler sıkışık bir düzende çalışıyor ve koruma önlemlerini tam olarak alamıyorlar. Bu yüzden esnafa bir fon sağlanarak –kira yardımı gibi- maksimum 28 gün süreyle toplumsal hareketliliğin kısıtlanması gerekiyor. Ayrım yapılmadan her türlü toplumsal aktivite önlenmeli” dedi. Türkiye’nin bir kısır döngüye girdiğini söyleyen Ceyhan ise alınması gereken tedbirlerle ilgili, “Türkiye’ye kısır döngüye girmiş durumda. Kademeli mesaiden tutun da okulların açılmasının objektif bir plan dâhilinde planlanması ve seyahat kısıtlamasının getirilmesine kadar tedbirlerin alınması gerekiyor” dedi.