Urfa Hapishanesi’nde hak ihlalleri

ÖHD, İHD Urfa Şubeleri ve Urfa Barosu basın açıklaması düzenleyerek Urfa T Tipi 1 ve 2 Nolu hapishanelerinde gerçekleşen hak ihlallerine dikkat çekti.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 23 Mayıs 2024
  • 10:30

İnsan Hakları Derneği (İHD), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Urfa Barosu, baro binası önünde düzenlediği basın açıklamasıyla Urfa T Tipi 1 ve 2 Nolu hapishanelerinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin hazırladıkları “Mahpuslar Raporu”nu duyurdu. 

Eylemde konuşma yapan Urfa Barosu Başkanı Abdullah Öncel, hapishane koşullarına ilişkin şunları vurguladı:

"Urfa T Tipi Kapalı Cezaevi kapasitesinin normalde 680, artırılmış kapasiteyle bin-bin 100 arasında olduğu belirtilmiştir. Urfa T1 Cezaevinde bin 666 mahpus bulunduğu tarafımıza iletilmiştir. Urfa T2 Cezaevinde ise bin 744 mahpus bulunduğu tarafımıza iletilmiştir. Ceza infaz kurumlarında insan onuruna uygun koşullar yaratılmalıdır. Ceza infaz kurumlarında fazla mahpus bulunması hastalık oluşmasına neden olacağı barizdir." 

17 tutsağın tahliyelerinin ertelendiğini belirten Öncel, 34 tutsağın ise ailelerinden uzak kendi istekleri dışında başka hapishanelere sürgün edildiğini ifade etti.

Hasta tutsakların engellenen tedavisine ve derinleşen tecride dikkat çeken Öncel konuşmasının devamında şunları söyledi:

"Kürt meselesine demokratik çözüm talebiyle ülke genelinde farklı hapishanelerde tutulan birçok mahpus, 27 Kasım 2023 tarihinde, süreli dönüşümlü açlık grevi eylemlerine başladıklarını duyurmuşlardır. Gelinen noktada cezaevlerinde telefon görüş ve duruşmalara çıkmama eylemleri devam etmektedir.  Devlet, tecridi kaldırarak Kürt sorunun çözülmesi için adımlar atmalıdır. Mahpusların eylemleri konusunda kamu kurumları geri dönülemez zararlar meydana gelmeden gerekli tedbirleri alması ve talepleri değerlendirmek üzere harekete geçmesi gerekmektedir. Soruna temel hak ve özgürlüklerin esas alınarak yaklaşılması ve taleplerin bu doğrultuda değerlendirilerek çözüme kavuşturulması için bir an önce Adalet Bakanlığını, ulusal ve uluslararası hukuk ve insan hakları kurumlarını duyarlı olmaya davet ediyoruz."