İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu şube binasında düzenlediği basın toplantısında “Ocak-Şubat- Mart 2024-Marmara Bölgesi hapishaneleri hak ihlalleri raporu”nu açıkladı.
Raporda yer alan hapishaneler ve başvurular şöyle ifade edildi:
“Ocak, Şubat, Mart aylarında şubemize 7’si Marmara bölgesi hapishanesi olmak üzere 15
hapishaneden başvuru yapılmış olup, bu hapishaneler şöyle sıralanmıştır: Marmara/Silivri
Kampüs CİK, Kırklareli CİK , Çorlu Yüksek Güvenlikli CİK , Kandıra 1 ve 2 nolu F Tipi CİK, Tekirdağ 1
ve 2 nolu F Tipi CİK, Bakırköy Kadın Kapalı CİK, , Bandırma T Tipi CİK, Bodrum S Tipi CİK,
Diyarbakır Kayapınar 3 nolu T Tipi CİK, Antalya S Tipi CİK, Erzurum Dumlu 2 nolu CİK , Elazığ 2
nolu T Tipi CİK, Sincan 1 nolu F Tipi CİK, Denizli Kocabaş T Tipi CİK, Trabzon Beşikdüzü T Tipi CİK.
Bu hapishanelerden, 40’ı Marmara bölgesi hapishanelerinden olmak üzere toplam 69 başvuru” yapıldı.
Yapılan 69 başvurunun 2’si kadın, 1’i, LGBTİ+, 66’sı erkek ve 5’i adli, 64’ü politik
nedenlerle hapiste olanlar olduğu belirtilen raporda değerlendirme sonuç bölümünde şu ifadeler yer aldı:
“Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre; 295.702 kapasiteli 403 hapishanede
1 Nisan 2024 tarihli itibariyle; 13 bin 561’i kadın, 2 bin 912’si çocuk ve 4 bin 683’ü 65 yaş üstü
olmak üzere toplam 322 bin 780 kişi tutuluyor. Bu da 27 bin 78 kapasite fazlası olduğunu
gösteriyor.
Oysa sadece bir ay önce, 01.03.2024 tarihi itibari ile hapishanelerde toplam 314 bin 375 mahpus
tutulmakta ve 18 bin 693 kapasite fazlası bulunmakta idi. Bu sayılar, mahpus sayısının her ay 10
bin civarında artış gösterdiğini ortaya koymaktadır.
Hukukta bir istisna olarak düzenlenmiş bulunan tutuklamanın bir baskı aracı olarak ve hukuki
gereklilik dışında yaygın kullanılıyor olmasının amacı, toplum ve toplumsal mücadeleye etkisi bir
yana, hapishanelerde kapasite fazlalığı, sağlık başta olmak üzere bütün temel hakları olumsuz
anlamda yakından etkilemektedir.
Veriler, hapishanelerdeki sorunların katlanarak ve daha da çeşitlenerek devam ettiğini
göstermektedir.”
İhlallerin son bulması için adım atılmadığı vurgulanan raporda yetkililer ihlallere son vererek, sorunların çözümü için göreve, kamuoyu duyarlılığa çağrıldı.