AKP İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, 18 yıl içinde inşa ettikleri harami saltanatını bir kez daha tüccar kafası ile savunmaya kalktı.
Partisinin İl Danışma Meclisi Toplantısı için Manisa’ya giden Yıldırım’ın gündeminde Kanal İstanbul projesi vardı. Büyükşehir Belediyesi Kültür Merkezi Lale Salonu'nda düzenlenen toplantıda konuşan Yıldırım, 18 yıllık iktidarları döneminde “büyük bir vizyonla” Türkiye'deki “büyük projeleri” hayata geçirdiklerini iddia etti. Bir kez daha İstanbul Havalimanı’nı ve Kanal İstanbul projesini savundu.
Havalimanları, karayolları, okullar, köprüler vb... normalde toplumsal yararlılıkları üzerinden ele alınır ve savunulur. AKP zihniyetinin dolaysız temsilcilerinden olan Yıldırım ise bir kez daha kar zarar hesabı yaparak İstanbul Havalimanı’a övgüler yağdırdı:
“Bugün havacılığın merkezi, Amerika’dan Türkiye'ye, İstanbul'a gelmiştir. Bu yüzden İstanbul bunu hak etmiştir. Projelerimizi küçümsemeye çalışanlar oldu. 'Pahalı yapıldı, şu kadar para alınıyor.' İstanbul Havalimanı aralık ayı sonu itibarıyla garanti edilen yolcunun üzerinde yolcuya ulaştı, yıllık. Biz bundan dolayı da 30 milyon euro fazla para aldık, bırakın para vermeyi. Artık bunun üzerine de her yıl, 1 milyar 50 milyon euro artı KDV de para alacağız, 25 yıl boyunca. İşte iş bilen de konuşuyor, bilmeyen de konuşuyor.”
Binali Yıldırım, havalimanı üzerinden yaptığı hesap kitap işlemlerini Kanal İstanbul projesine bağlamayı da ihmal etmedi. İstanbul Havalimanı’ndan elde edilen gelirin bir başka rant projesi olan Kanal İstanbul’a aktarılacağını büyük bir pişkinlikle duyurdu. Öyle ya, din bezirganı AKP iktidarının yegane kıblesi para. Binali Yıldırım felaket projesinin nasıl finanse edileceği hakkında şunları söyledi:
"Kanal İstanbul’u nasıl yapacaksın?' diyorlar. İstanbul Havalimanı'nın 5 yıllık kirası Kanal İstanbul’u yapar. Hiçbir yüke de ihtiyaç yok. 'Bu kadar parayı neden yatıracaksınız?' diyorlar. Kardeşim insan biraz düşünür. Bu ülkenin gençlerinin işe ihtiyacı var, yatırıma ihtiyacı var. Ekonomisinin canlanmasına ihtiyacı var. Bunu harcayarak yapacaksın. Dökmeden, toplama var mı? Önce dökeceksin zeytini, sonra toplayacaksın. Oraya harcanacak para zaten hava limanından geliyor”
Binali Yıldırım bu sözleri ile Erdoğan yönetiminin Kanal İstanbul’u nasıl finanse edeceğine kendince açıklık getirmiş oldu. Peki, Elazığ depreminin ardından gündeme bir kez daha gelen şu sorulara neden yanıt vermiyorlar: Yıllardır toplanan deprem paraları, sigorta kesintileri ve yardımla nereye gitti? Bu paralar nereye harcandı? İstanbul’u büyük bir yıkıma uğratacak rant projesini pişkinlikle savunanların dilleri bu sorular karşısında lal oluyor.
Oysa ki bu günlerde işçi ve emekçiler Kanal İstanbul’un nasıl finanse edileceğinden çok bu soruların yanıtlarını merak ediyorlar.