Uhrevi yalanlarla dünyalığını büyüten parti

AKP, dini istismar eden gerici-faşist bir parti. Sadece AKP’lilerin söyledikleri üzerinden bakarsak, AKP’de -en azından yönetiminde- dindar kimse yok, demek gerekir.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 21 Ağustos 2020
  • 10:55

Kitleleri kandırmak için söze “Eyyy Amerika!..” diye başlayanlar AKP’yi kurarlarken ABD’den icazet aldılar. ABD sularında seyreden Gülen cemaatinin proje partisini kurdular. “Ilımlı İslam modeli” olarak kodlanmış, din istismarına dayalı neoliberal bir projeydi bu.

Başta şefleri olmak üzere AKP’liler Ayasofya’da olduğu gibi namazı şova dönüştürüyorlarken, Sümela Manastırı’nda ayin yapılmasını soruna dönüştürdüler. Ayinin yapıldığı tarihi bahane edip, bunu ihanet olarak niteleyerek, dinci-gericiliğin yeni örneklerini sergilediler.

Birleşik Arap Emirlikleri ile İsrail arasındaki anlaşma karşısında BAE’den büyükelçiliklerini çekebileceklerini söyleyenler, bilgisi ve onayı olmadan İsrail’in hiçbir şey yapmadığı ABD’ye göbek bağı ile bağlılar. İsrail’e karşı “ağır sözler” söyleyenlerin cevaplaması gereken başka sorular da var. Örneğin bugüne kadar AKP iktidarı İsrail’le, meblağ olarak küçük sayılacak ekonomik bir anlaşmadan bile, protesto niteliğinde çekilmiş midir? Yoksa ilişkiler “One minute” perdeleri ile gizlenmiş midir?

Koronavirüs kadar sağlığa zararlılar

Koronavirüs (Covid-19) sermaye partilerinin tümünün aynı kumaştan dokunduğunu ortaya çıkardı.

Türkiye’de resmi olarak ilk Covid-19 hastası 11 Mart’ta açıklandı. O güne dek sermaye partileri Türkiye’de Covid-19’dan hiç söz etmediler. Ne zaman ki Covid-19 gündem oldu ancak ondan sonra, 2019 Aralık’tan 2020 Mart’a dek mezarlıklara gömülen insan sayısına, önceki yıllardakine göre yaklaşık iki katı artışa Covid-19 şüphesiyle dikkat çektiler.

1 Haziran’da başlayan “normalleşmeyi” diğer sermaye partileri onaylıyor görünmediler ama karşısında pek bir şey de söylemediler. Sağlık-meslek örgütleri tam rakam veremeseler de Covid-19 nedeniyle açıklanandan daha çok insanın yaşamını yitirdiğini ifade ediyorlar. Hiçbir şey normal standartlarında olmadığı için rakam vermek mümkün değil.

Bu arada zatürre veya Covid-19 nedeniyle yaşamını yitirenler gömülmeye devam ediyor. Dolayısıyla hayatını yitiren kişi sayısının önceki yıllardan fazla olduğuna şüphe yok. Elbette tam rakamlar açıklanmıyor. “Çarkların dönmesini” etkilemeyecek bir dönemde, muhtemelen ikinci dalga resmi olarak kabul edilip yeniden kısıtlamaların geldiği dönem açıklarlar.

Test kitleri bile yandaşlardan

Ortadaki tablo net bir şekilde gösteriyor ki Covid-19 kadar AKP politikaları da insan yaşamını olumsuz etkiliyor. Testler standardında yapılmazken, test kitlerinin bile güvenilirliği sınırlı yandaş bir şirketten alındığı ortaya çıktı. AKP iktidarı için paranın insan yaşamından çok önde geldiğinin çarpıcı bir örneği bu. Ayrıca “Biz bize yeteriz” denilerek toplanan para sırra kadem bastı. Anlaşılan o ki AKP’lilere bile yetmedi!

Her adımda görüldüğü üzere AKP için öncelik insan yaşamı değil, her zamanki gibi sömürü çarklarının dönmesidir, kârdır, paradır. Diğer sermaye partileri için de aynısı geçerli. Ama hiçbiri AKP kadar kendine yontamıyor. AKP beş vakit kendine yontuyor. Uhrevi yalanlarla dünyalığını doğrultuyor. Sağlık çalışanlarına bile yeteri kadar test yapılmazken AKP’li milletvekiline bir ayda 8 test yapılıyor.

AKP, din ve imanı dilinden düşürmeden dünyalığını büyütmeyi sürdürüyor.

H. Ortakçı