Antakya’da bulunan bir hekimin deprem gözlemlerini okurlarımızla paylaşıyoruz:
“Depremin 13’üncü ve 14’üncü günü Hatay'daydım.
Özetle:
- TCG Bayraktar gemisini Payas'ta MMK Limanı'nda ziyaret ettik. 1’inci ve 2’inci derece sağlık hizmeti veriyorlar.
Başlangıçta günde 600, sonrasında İskenderun'da iki hasta hane açılınca 350 dolayında hasta bakmışlar. %90'ı olağan poliklinik, %10'u deprem kaynaklı sorunlar.
- Antakya ve Samandağ'da TTB revirlerini ziyaret ettim. Toplu yaşam ve hijyenik olmayan koşullar nedeniyle uyuz ve bit salgını başlamış.
Kolera hiç yok. Olması da şimdilik pek mümkün değil. Şehir suyu akmıyor (köylerde akıyor).
İnsanlar kapalı su içiyorlar. Dışkı bulaşmış su içmeleri zor. (Çiğ sebze ve meyve tüketimi konusunda yeterli bilgiye ulaşamadım.)
- Antakya ve Samandağ'da, köylerde de elektrik var. Gece cadde ve sokaklar aydınlatılıyor.
Başvuru durumunda, ev oturulabilecek durumdaysa evlere elektrik veriliyor.
- Antakya ve Samandağ'da sokaklarda Suriye'den çekilen özel tim elemanları dolaşıyor. Kaymakamlıktan alınan izni göstererek veya polisin inisiyatifi ile evlere girilebiliyor.
Köyler savunmasız. Yağma çeteleri varmış. İnsanlar tedirgin ve kendilerini korumak için çeşitli önlemler almaya çalışıyorlar.
- Birçok bölgede çadır ve az miktarda konteyner var. Ama hala ikisine de büyük bir ihtiyaç var. Tuvalet ve su ihtiyacı sürüyor.
Şayet varsa, insanlar seralarda kalıyor.”
Kızıl Bayrak / Antakya