Diyarbakır merkezli yürütülen soruşturma kapsamında 8 Haziran 2022’de gözaltına alınan ve 16 Haziran’da tutuklanan gazeteciler hakkında açılan davanın duruşması ikinci günde de sürdü.
Diyarbakır 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma da Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre Aziz Oruç'un beyanıyla sürdü. Savunmasına 400 gündür tutukluluk süreçlerinde kendilerini yalnız bırakmayan gazetecileri selamlayarak başlayan Oruç, gazeteciliği sürdürmeye devam edeceklerini söyledi.
2012 yılından bu yana binlerce haber yaptığını belirten Oruç, "Haberlerimizi, programlarımızı savunmaktan vazgeçmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
Tutsak gazeteci Elif Üngür, anadili olan Kürtçenin Kırmanckî lehçesinde savunma yapamadığı için özür diledi. Program yaptığını, medya ekoloji ve medyada kültür programlarını sunduğunu belirten Üngür, suçun şahsiliği ilkesi gereği dosyada kendilerine isnat edilen "Örgüt üyeliği" suçlamasını kabul etmediğini belirtti.
Gazeteci Suat Doğuhan’ın ardından tercümanın gelmesiyle Mehmet Şahin beyanına devam etti.
Ardından Mazlum Güler, Ramazan Geciken, İbrahim Koyuncu, Abdurrahman Öncü, Remziye Temel beyanda bulundu.
Kürtçe beyanda bulunan Neşe Toprak ise, kendisinin ressam olduğunu ve sanat programı yaptığını söyledi.
Kürtçe beyanda bulunan gazeteci Lezgin Akdeniz de, normal şartlarda 3 ay içerisinde iddianamelerin hazırlanması gerekirken, 10 ay sonra iddianamenin hazırlandığını söyledi.
Tutsak gazeteciler hakkında tahliye kararı
Duruşma sonunda gazetecilerin tahliyesine karar verildi. Tutsak gazeteciler Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Serdar Altan, Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Aziz Oruç, Xwebûn gazetesi Yazı İşleri Müdürü Mehmet Ali Ertaş, gazeteciler Zeynel Abidin Bulut, Ömer Çelik, Mazlum Doğan Güler, İbrahim Koyuncu, Neşe Toprak, Elif Üngür, Abdurrahman Öncü, Suat Doğuhan, Remziye Temel, Ramazan Geciken, Lezgin Akdeniz ve Mehmet Şahin’in "adli kontrol şartı" ile tahliyesine karar verildi.