Ankara Barosu, Ankara’da bulunan hukuk örgütlerinin katılımıyla bu yıl Kolombiyalı avukatlara ithaf edilen 24 Ocak Tehlike Altındaki Avukatlar Günü’nde Sıhhiye’de bulunan Ankara Adliyesi içinde yaptığı yürüyüş sonrası adliye önünde basın açıklaması düzenledi. “Savunma susmadı susmayacak!” ve “Tutuklu avukatlar serbest bırakılsın!” sloganlarının atıldığı eylemde, “Kolombiyalı avukatlar yalnız değildir!” yazılı pankart açıldı.
Açıklamada konuşan Ankara Baro Başkanı Kemal Koranel, 24 Ocak 1977‘de İspanya’da 4 avukat ve 1 işçi temsilcisinin mesleklerini yaptıkları için katledildiğini hatırlatarak, “Bugünün anısına, her yıl 24 Ocak’ta düzenlenen ‘Tehlikedeki Avukatlar Günü’nde avukatlar olarak biz, dünya çapında birçok kıta, ülke ve şehirde yaşadığımız hak ihlallerini bir kez daha dile getiriyoruz” dedi.
Tehlikedeki Avukatlar Günü’nün avukatların mesleklerini özgürce, bağımsız ve güvenli bir şekilde yapmalarının engellendiği Kolombiya'ya ithaf edildiğini söyleyen Koranel, Kolombiya’da, son 10 yılda 700'den fazla avukat öldürüldüğünü, 4 bin 400'den fazla avukatın da çeşitli saldırılara maruz kaldığını belirtti. Koranel, konuşmasında “Ülkemizde de Kolombiya da olduğu gibi çok sayıda avukat sadece mesleklerini ifa ettikleri ve müvekkillerini savundukları için öldürülüyor, baskılara maruz kalıyor ve haklarında açılan davalar sonucunda mahkûm ediliyorlar” ifadelerini kullandı.
Türkiye’deki güncel durumun da Kolombiya’dan çok farkı olmadığını ifade eden Koranel, hemen hemen her gün bir avukatın şiddete uğradığına dikkati çekti. Haciz mahallinde katledilen Avukat Ersin Arslan’ı, katledilen Avukat Dilara Yıldız’ı anarak, geçen haftalarda GBT yapmak isteyen bekçiler tarafından darp edilen Avukat Mürsel Ünder’i hatırlatan Koranel, “Ülkemizde ve dünyanın dört bir tarafında avukatlara yönelik saldırılar ve baskılar ile mesleğimizin özü olan hak mücadelemizi sınırlandırma gayreti içine girilmiş bir halde. Bu saydıklarımız ise hemen her gün artarak devam etmekte olan ve sıradanlaşan avukatlara yönelik şiddet olaylarından sadece birkaçı” dedi. Koronel taleplerini şöyle sıraladı:
“Kolombiya devleti, Havana Kuralları arasında yer alan 17. prensip uyarınca, özellikle insan hakları savunucularının daha yüksek risk altında olduğu kırsal bölgelerde, Kolombiyalı avukatların güvenliklerini ve özgürlüklerini garanti altına almak için ek ve etkili güvenlik önlemleri almalıdır. Dünyanın dört bir yanındaki barolar ve hukuk toplulukları, Kolombiya'daki insan hakları avukatlarının durumuna dikkat kesilmeli ve meslektaşlarını desteklemek için çalışmalar yürütmelidir. Gazeteciler ve uluslararası medya, Kolombiya'daki insan hakları avukatlarının durumunu araştırmaya ve rapor etmeye, Kolombiya devletine baskı yapmaya ve dünya çapında kamuoyunun dikkatini insan hakları avukatlarının oynadığı hayati role ve karşı karşıya oldukları ağır risklere çekmeye davet edilmektedir.”
Mersin’de polis saldırısı
Mersin’de ise Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Şubesi, Demokrat Avukatlar Grubu Şubesi ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Şubesi’nin, adliye binası önünde yapmak istediği basın açıklamasına polis saldırdı. “Açıklamanın adliye önünde yapılmasını” saldırı bahanesi yapan polisler, avukatlara fiziki şiddet uyguladı. Polisin sert saldırısına karşı avukatlar, oturma eylemi düzenledikten sonra basın açıklamasını gerçekleştirdi.
Avukatlar adına açıklamayı okuyan Av. Mutluay Başaran, iktidar sahiplerinin, bir yandan sözlerinde hukuku yüceltip, hukuk devleti vurgusu yaparken diğer yandan da adalet arayışı içine girip, hakkın ve özgürlüğün mücadelesini yürüten, halkın arayışlarını ile taleplerini etkili şekilde hayata geçirmeye çalışan avukatları, işlevsiz bırakmaya çalıştığını söyledi. Av. Başaran, avukatlık mesleğini ifa ettikleri için baskıya, tehdide ve zulme uğrayan, hapsedilen, işkence gören ve katledilen bütün meslektaşları için bir araya geldiklerini söyledi. Avukatların son derece tehlike altında olduğuna dikkati çeken Başaran, avukatların korunması için mücadele çağrısında bulundu.
Adana Barosu ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Şubesi de, Adana Adliyesi içinde aynı konuya ilişkin açıklama yaptı.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı