Tahir Elçi Vakfı yöneticileri ve Elçi ailesinin avukatları, Elçi'nin yargılama sürecine ilişkin İstanbul’da basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Elçi’nin eşi Türkan Elçi, Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren ve davanın avukatları katıldı.
Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre Türkan Elçi, adalet arayışını bir yolculuğa benzettiğini belirterek, bunun hak arayışı yolculuğu olduğunu söyledi. Elçi şunları ifade etti:
“Bu yolculukta mağdurun isteklerinin mahkeme tarafından karşılanmadığını en iyi bilenlerdenim. Bizler suçlunun yargılanmasını istediğimizi ısrarlı bir şekilde dile getirsek de bu çabanın avukat ve ailenin isteği ve talebi tek yeterli değil. Suçlunun yargılanması için yargının olması lazım. Çıktığımız bu yolda yarı yolda bırakıldık. ‘Bu yolculuğa çıkardan bunu bilmiyor muydunuz? diye sorabilirsiniz. Biliyorduk ama umutlu olmayı istedik.”
Elçi: Hiçbir talebimiz karşılanmadı
Elçi, duruşmalarda hiçbir taleplerinin karşılanmadığını ve salondan atılmakla tehdit edildiklerini söyleyerek şu şekilde devam etti:
“Dava başlarken bu gibi şeylerle karşılaşacağımızı biliyorduk. Ama bir hukukçu ön yargılarla hareket etmemesi gerekir. Bunun için ön yargılarımız bir kenara koyarak hareket etmeye çalıştık. Ama bir buçuk yılın ardından şunu ifade edebiliriz ki şimdiye kadar dile getirdiğimiz hiçbir talebimiz kabul edilmedi. Dosyanın önemini çıkıp tekrar tekrar anlatabiliriz. Çünkü Tahir Elçi son ana kadar şiddet dilini öteleyen bir insan hakları savunucusuydu. Toplum da bunu gayet iyi anlamış durumda. Belki de bizi güçlü kılan sebeplerden biride budur.”
Av. Cengiz: “Mış” gibi hareket ediyorlar
Dava avukatlarından Orhan Kemal Cengiz de mahkemenin Tahir Elçi davasıyla ilgili her şeyi kerhen yaptığını söyledi. Mahkemenin hep “mış” gibi hareket ettiğini belirten Cengiz “Bizden de bu oyunda bir tür aktör gibi hareket etmemizi istiyorlar. Bizden de ‘mış’ gibi hareket etmemizi istiyorlar” dedi. Cengiz, Elçi’nin hedef gösterilerek katledildiğini ve yargılama süreçlerinde hukuksuzları sıraladı.
“Tahir Elçi’nin yargılanması için 9 günde iddianame hazırlayan yargı öldürülmesine ilişkin iddianameyi 4 buçuk yıl boyunca hazırlanmadı” diyerek yaşanan duruma tepki gösteren Cengiz şunları vurguladı:
“4 buçuk yılın sonunda dava açıldı. Davalarda hep polis zırhıyla karşılaştık, davalardan atıldık. Dosyada tanıklar var denildi. Ama daha sonra bu tanıklar çıktı işkence gördüklerini, bu şekilde ifade verdiklerini kendilerine sözler verildiğini ama bunların tutulmadığını açıkladı. Ama mahkeme heyeti bunları görmüyor ve duymuyor gibi yapıyor. Biz bunu kabul etmiyoruz. Yargısız infazların davası avukatının davası yargısız infaza bırakılmak isteniyor”
Etkin soruşturma yürütülmedi
Ardından konuşan Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren de, savcıların ilk günden itibaren soruşturmanın açılmaması için hareket ettiklerini söyledi. Bir baro başkanının her sokağın başında polisin olduğu ve her tarafta kameraların olduğu bir yerde vurulduğunu hatırlatan Eren, “Ama 4 buçuk yıl boyunca soruşturma almadılar. Aslında bu süreçte ne yapmak istediklerini açıkça gösterdiler. Bu soruşturmanın etkin bir şekilde yürümeyeceği ilk başlangıç göstermişti” dedi.
Daha sonra söz alan diğer avukatlarda fotoğraflar üzerinde Tahir Elçi cinayetini öncesi ve cinayetten sonra yaşananları anlattı. Ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan avukatlar, bir sonraki duruşma için duyarlılık çağrısında bulundu.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı