Suruç Aileleri İnisiyatifi’nden polis işkencesine tepki

Suruç katliamının 6. yılında İstanbul Kadıköy'de yapılan eylemde yaşanan polis işkencesine ilişkin Suruç Aileleri İnisiyatifi açıklama yaptı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 21 Temmuz 2021
  • 17:59

Suruç Aileleri İnisiyatifi, Suruç katliamının 6. yılında İstanbul'da yapılan eylemde yaşanan polis işkencesine tepki gösterdi. İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nde yapılan açıklamada Suruç aileleri adına ilk olarak konuşan Emrah Topaloğlu, birçok kentte mezar anmaları, eylemler yapıldığını ve bu eylemlere polis saldırıları yaşandığını hatırlattı. İstanbul, Ankara, İzmir'de polis saldırısında gözaltılar olduğunu, Amara Kültür Merkezi'nde katliamın yaşandığı yerde şehitlerin fotoğraflarının alınmadığını, ailelerin darp edildiğini, Cizre'de Uğur Özkan'ın mezar başında anma yapılmasına, resimlerin alınmasına izin verilmediğini söyledi. Topaloğlu, “Her şeyden önce bayram günü ailelerimizin mezarları ziyaret etmesine izin verilmedi” dedi.

Dün akşam İstanbul'da yapılan eylemde işkenceyle gözaltına alınanların tutuldukları araca gaz bombası sıkıldığını söyleyen Topaloğlu, "33 düş yolcumuzu Suruç'ta katlettiler, onlara sahip çıkan arkadaşları da gözaltı aracında gaz bombasıyla boğulmak istendi" diye konuştu.

“Gençlerimizden elinizi çekin”

Ardından Suruç aileleri söz aldı. Katliamda yaşamını yitiren Uğur Özkan'ın abisi Süleyman Özkan, Cizre'de 30 yıl önce akli dengesi bozuk bir vatandaşa polisin şiddet uyguladığına şahit olduğunu söyledi, "30 yıl geçti polis aynı şiddetle saldırıyor. Hiçbir şey değişmiyor. Birebir düşmanlık söz konusu. Bu Suruç'ta, Cizre'de, Artvin'de, Gezi'de de görüldü" dedi. Eskiden işkencenin işkencehanelerde işkence yapıldığını söyleyen Özkan, “Şimdi meydanlarda yapıyorlar” diye konuştu. Suruç aileleri olarak eyleme katılan herkese teşekkür eden Özkan, “Gençlerimizle birlikteyiz, onlarla gurur duyuyoruz. Onlara dünkü abluka, şiddet kabul edilemez. Ne bizim, ne gençlerin gözaltından korkusu yok. Bu antidemokratik yaklaşımlardan vazgeçmeliler. Ne yaparlarsa yapsınlar adalet mücadelemize devam edeceğiz. Biz 1915'ten bugüne ne kadar adaletsizlik varsa mücadele edeceğiz. Bunun hesabını er ya da geç verecekler. Gençlerimizden elinizi çekin. Gözaltına alınanları, yaralılarımızı serbest bırakın” dedi.

“Dün Suruç Katliamı’nın başka bir biçimi yaşandı”

Katliamda kardeşi Hatice Ezgi Sadet'i kaybeden Özgen Sadet, "Bundan 6 yıl önce Amara'nın bahçesinde toplandığımızda nasıl bir katliamla karşılaştıysak dün yaşadıklarımız bunun başka bir biçimiydi" dedi. Halitağa Meydanı'nda yaşananları hatırlatan Sadet, "Dün ailelerimiz Halitağa Meydanı'nda ‘6 yıl önce neredeydiniz’ diye seslendiler. Dün sadece Halitağa'yı değil Kadıköy'ü ablukaya aldılar. ‘6 yıl önce Amara'da olsaydınız o katliam yaşanmayacaktı’ dediler. Eyleme katılan herkesi ezmek, darp etmek için açıklamamızın bitmesini beklediler. Suruç'ta bizi katletmelerini önlemek için polis orada değildi, dün Kadıköy'de bizi ezmek için oradalardı" dedi.

“Bu devletin polis devleti olduğunu bir kez daha gördük”

Katliamda yaşamını yitiren Nazegül Boyraz'ın eşi Bayram Boyraz, dün sabah yaptıkları mezar anmalarındaki polis ablukasına dikkat çekti, "3 tane zırhlı, beş akrep, mezarın başında yüzlerce polis vardı. Bu devletin polis devleti olduğunu dün bir kez daha Kadıköy'de gördük. Şiddeti, nefreti gördük" diye konuştu.

Polis şiddeti sonucu insanların kolları, bacakları kırıldığını, kelepçeli insanlara gözaltı araçlarında gaz sıkıldığını belirten Boyraz, "Türkiye’de insanları öldürmek, işkence etmek üzerine eğitilmiş polis. Biz adalet mücadelesinden vazgeçmeyeceğiz. O çocuklar bizim yanımızdaydı, biz de onların yanındayız, alınlarından öpüyoruz. Polis devletinden yılmayacağız, inancımız doğrultusunda her alanda mücadelemize devam edeceğiz" diye kaydetti.

“Yılmayacağız”

Suruç'ta oğlu Vatan Budak katledilen Murat Budak, "6 yıl önce Kobanê'ye gitmek için yola çıkanlara yönelik bombalı saldırı neyse Ankara, İstanbul, İzmir'de yapılan saldırı aynı zihniyetin saldırısıdır" dedi. Gençlik örgütlerine eylemlere katılım için teşekkür eden Budak, “Yılmayacağız, halkların birleşik mücadelesini sürdüreceğiz. Gençlik varsa umut da vardır. Aileler olarak adalet arıyoruz. Yalnız kendimiz için değil. Bütün Türkiye ve Kürdistan'daki hak ihlalleri için adalet arıyoruz” diye belirtti.

“Hesap soracağız”

Suruç yaralısı Yasin Can da şunları söyledi: “Unutmayacağız, affetmeyeceğiz. Katliamın da, bizi katletmek için saldıranlardan da hesabını muhakkak soracağız. Bugün sistem onlardan yana, ama unutmasınlar adil yargılamanın olacağı günler de gelecek bu topraklara.”

Açıklamada son olarak dün gözaltına alınarak bugün Kartal Adliyesi'ne çıkarılanların serbest bırakılması talebi dile getirilerek sona erdi.