Gözaltı süresini uzatmalı olarak 12 gün olarak düzenleyen “Sürekli OHAL Kanunu” dün itibariyle yürürlükten kalktı. Buna göre, artık gözaltı süresi en fazla 4 gün olabilecek.
23 Ocak 2017’de yayınlanan 684 sayılı KHK ile gözaltı süresi, savcılık kararıyla uzatılması dahil en fazla 14 gün olarak belirlendi. İki yıl boyunca süren OHAL ve KHK dönemi uzatılamayacak olması nedeniyle “Sürekli OHAL kanunu” olarak görülen ve AKP tarafından sunulan “Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, 25 Temmuz’da 2018’de Mecliste kabul edildi. 3 yıl geçerli olacak değişiklik, Resmi Gazete’de yayınladığı 31 Temmuz’da yürürlüğe girdi. Bu düzenleme ile gözaltı süresi en fazla 14 günden 12’ye indirildi.
4 günü geçemeyecek
Mehmet Aslan’ın Mezopotamya Ajansı’nda yer alan haberine göre, gözaltı süresi 48 saat olarak belirlendi. Ancak “toplu” olarak işlendiği iddia edilen suçlarda ise bu süre Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 91’inci maddesi hükümleri dikkate alınmak suretiyle 4 günü geçmeyecek şekilde belirlendi. Yapılan değişiklikle gözaltı süreleri Sulh Ceza Hakimlikleri tarafından belirtilen süreleri geçmemek üzere en fazla iki defa uzatılabileceği kaydedildi.
Yürürlükten kalktı
“Sürekli OHAL Kanun” olarak bilenen kanun, dün itibariyle yürürlükten kalktı. Buna göre artık gözaltı süreleri 24 saati geçmeyecek. “Toplu suçlar” bağlamında bu süre CMK 91’e göre üç kez birer gün uzatılmak şartıyla dört günü aşmayacak şekilde yürürlükte olacak.
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi Avukat Emrah Baran, “Sürekli OHAL Kanunu’nun” amaçlarını ve kaldırılmasını getireceği değişikliği değerlendirdi. Baran, söz konusu kanunla süren uygulamaların OHAL’in devamı konumunda olduğunu söyledi.
Etkili itiraz yolu yoktu
Terörle Mücadele Kanunu’na (TMK) eklenen geçici 19. madde ile gözaltı sürelerinin uzatıldığını dile getiren Baran, sürenin uzatılmasına dair gerekçenin “delillerin” toplanmasındaki güçlük veya dosyanın kapsamlı oluşunun öne sürüldüğünü ancak bununla ilgisinin olmadığının bu sürenin tamamen keyfi uygulamaların önünün açılması için eklendiğini ifade etti. Gözaltı sürelerinin artırımı konusunda da keyfi durumun söz konusu olduğunu dile getiren Baran, bu durumu ortadan kaldıracak etkili bir itiraz mercinin de olmadığını kaydetti. Gözaltı taleplerinin etkili bir denetim sağlanmaksızın Sulh Ceza Hakimlikleri tarafından uzatıldığını vurgulayan Baran, “Buna karşı yapılan itirazlar da etkin bir hukuki denetim yapılmaksızın matbu gerekçelerle reddedildiğini gördük. Bu yönüyle keyfi bir şekilde verilen gözaltı ve gözaltı süresinin uzatılmasın ilişkin kararlara karşı etkili bir başvuru yolunun da olmadığını söyleyebiliriz” dedi.
Hukuka aykırı “delil” toplama kanunu
Bu kanunun özellikle “siyasi dosyalarda” daha çok uygulandığına işaret eden Baran, soruşturma makamlarınca delillerin toplanmasına rağmen gözaltı süresinin günlerce uzatıldığına dikkat çekti. Baran, “Şüpheli, neredeyse gözaltında tutulduğu her gün tekrarlanacak şekilde mülakat, sohbet, görüşme gibi yasa dışı uygulamalarla kendisi ve diğer şüpheliler hakkında beyanda bulunmaya zorlanmaktaydı” diye konuştu.