İstanbul Eğitim Sen 6 No’lu Üniversiteler şube binasında bugün düzenlenen basın toplantısında “OHAL Komisyonunun verdiği kabul kararları da ret kararları da, hukuka saldırıda ısrardır, hukuksuzdur” denildi.
Toplantıda yapılan açıklamada verili durum şu şekilde özetlendi:
“23 Ocak 2017 tarihli 685 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kurulan Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu, Barış Akademisyeni üyelerimizin göreve dönüşlerini 5 yıl, Şube Yürütme Kurulu üyemizin ise göreve dönüş başvurusunu 6 yıl boyunca sürüncemede bırakarak yargıya erişim haklarının ihlal ettikten sonra bu başvuruları reddettiğini açıklamıştır. Şubemizden OHAL KHK’leri ile hukuksuz bir şekilde 63 üyemiz ihraç edildi. Komisyon, 9 üyemize kabul, 50 üyemize ret verirken, 4 üyemizin kararını hale sonuca bağlamadı.”
İhraç kararlarının hukuksuz olduğu belirtilen açıklamada “ret kararları ne anlama geliyor?” sorusu şöyle yanıtlandı:
“OHAL Komisyonu, Avrupa Konseyinin tavsiyesi üzerine kurulmuş olsa da yapısı ve işleyişiyle Avrupa Konseyi’nin tavsiyelerine uygun olmaktan uzaktı. Geçen zaman içinde Komisyon binlerce kamu görevlisinin uğradığı haksızlığı gidermek bir yana, bu haksızlıkları onaylayan kararlara imza attı. Gelinen noktada 6 yıllık oyalamanın sonunda üyelerimizin başvurularını reddederken, Anayasa Mahkemesi’nin, Barış Akademisyenlerin ifade özgürlüğü ve akademik özgürlüklere sahip çıkan 26 Temmuz 2019 tarihli kararını görmezden geldi. Bu karar gereğince yargılandıkları ceza davasından beraat eden Barış Akademisyenleri, resmen ve fiilen cezalandırılmaya devam etmektedirler. Hem de anayasal haklarını kullandıkları için!”
Açıklamanın sonunda ise ret kararlarının kabul edilemeyeceği vurgulandı:
“Sonuç olarak, OHAL komisyonunun ret kararı da kabul kararı da hukuksuzdur. OHAL komisyonu hak ihlallerinin devamı konusunda ısrar ediyor. Baştan sona haksız ve hukuksuz olan bu kararlar, sivil ölüme karşı sivil dayanışmanın, akademik kıyıma karşı akademik özgürlükleri, üniversite özerkliğinin yok edilmesine karşı özerklik mücadelesi vermenin yaşamsal önemini bizlere bir kez daha hatırlatmaktadır.”