Yaşam için Yasa İnisiyatifi ve Hayvan, Yaşam, Özgürlük İnisiyatifinin çağrısıyla Şişhane Meydan’ında yapılan eylemde Mecliste görüşülmeye devam eden “Katliam yasası” protesto edildi. Eylemde “Susmuyoruz, korkmuyoruz, dostlarımızı vermiyoruz", “Toplayamazsın, hapsedemezsin, öldüremezsin” yazılı pankartlar açıldı.
Eylemde okunan açıklamada yasanın içeriğine ilişkin şu bilgiler paylaşıldı:
“*Kısırlaştır-aşıla-yerinde yaşat uygulamasını terk ediyor, yerine hayvanları topla-ölüm kampına tık-sahiplendir diyor. Sahiplendirilme için ne kadar süre bekleneceğini söylemiyor. Sahiplendirilme niteliği olanlar sahiplendirilir diyor. Hangi hayvanların sahiplendirilme niteliğine sahip olduğuna kim, neye göre karar verecek. Söylemiyor.
*Sahiplendirilemeyen hayvanların akıbetinden bahsetmiyor. Hiçbir veri olmamasına rağmen sokaklarda 4 milyon köpek bulunduğunu iddia eden AKP, o kadar köpeği yüz beş bin kapasiteli barınaklara nasıl sığdırmayı düşündüğünü anlatmıyor.
*Yasada bulunan “sahipsiz hayvanların da sahipli hayvanlar gibi yaşamları desteklenmelidir” ifadesini yasadan siliyor. Sahipsiz hayvanlara savaş açıyor.
*Sahipsiz hayvanların öldürülmesini yasaklayan ifadeyi yasadan siliyor.
*Barınaktaki köpeklerden; tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olanlar öldürülür diyor. Yani barınağa giren köpeklerin hepsini bir bahaneyle öldüreceğiz diyor.
*Yerel hayvan koruma gönüllüleri tanımını tamamen kaldırıyor. Gerekçesini de şöyle açıklıyor: Sokakta hayvan kalmayacağı için yerel hayvan koruma görevlilerine de ihtiyaç kalmayacaktır.”
*Hayvan ticaretini, hayvan üretimini durdurmaya dair tek bir kelime etmiyor.
*Bakımevi diye, barınak diye güzelledikleri ölüm kamplarını ve hayvanlara yönelik işkence ve ölümden başka bir anlama gelmeyen yerleri inşa eden ve ekipman temin edenlere teşvik ve mali destek sağlıyor.
* Sokaktaki hayvanları toplayıp barınağa hapsetmeyen belediyelere 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası öngörüyor.”
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
“Daha uygulanmadan yarattığı sonuçlara bir bakalım. Gencecik bir veteriner ‘yaşatmak için varım katletmek için değil’ diyerek intihar etti. Yani meslek etiğini, insan onurunu çiğnemek istemelerine karşı, gencecik yaşamını sonlandırdı. Tasarı gündeme geldikten sonra katillerin, canilerin eli güçlendi. Hayvana işkence, tecavüz ve öldürme olayları arttı. ‘Güvenli sokaklar’ adı altında hayvanların katlini savunanlar, sokakları caniler için güvenli hale getirdi. Adeta bir cinnet mekânına dönüştü sokaklar. Hayvanlara, kadınlara, çocuklara karşı aleni vahşet uygulanmaya başladı. Her gün sokaklarda kadınların, sokak hayvanlarının katledildiğine dair haberleri okuyoruz. Dizginlerinden boşalan katiller hayvan severlere yönelik şiddeti arttırdı. Kedi beslediği için iki kadın öldüresiye dövüldü ve kedileri katledildi. Bir binanın önüne kedi kafası bırakıldı. O kadar kolay değil. Sokakları mezbahaya çevirmenize izin vermeyeceğiz. Nefretinizi ve rantınızı alıp gideceksiniz. Dostlarımızın bir tüyünü bile vermeyeceğiz. ‘Bugünlerde her şey hem acıya hem umuda benzer’ biz umudu büyütmekten yana kullanıyoruz her zamanki gibi tercihimizi. Yasayı sokakta biz yapacağız. Sokakları nefretten arındırıp herkes için eşit ve erişilebilir hale getireceğiz. Dostlarımızın betona değen pati seslerini sokaklarımızdan eksiltmeyeceğiz. Soykırıma izin vermeyeceğiz.”
Eylem boyunca sık sık “Hayvan yaşam özgürlük!”, “AKP istifa!”, “Kan kokuyor barınaklarınız kan kokuyor!”, “Susma haykır katliama hayır!”, “Yaşam hakkına dokunamazsın!”, “AKP, MHP elini çek!” sloganları atıldı.