Marmara Bölgesi Hapishaneleri İzleme Heyeti, 6 Nisan’da Silivri 5 No’lu Hapishanesi’nde gardiyanlar tarafından mahpuslara dönük işkence ve intihara zorlanmaları üzerine mahpusları ziyaret etti ve basın toplantısı düzenledi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST), Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (TİHV) bileşenleri olduğu Marmara Hapishaneleri İzleme Heyeti adına açıklamayı İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri yaptı.
Silivri 5 Nolu L Tipi Hapishanesi’nde 6 Nisan’dan yaşanan olaylardan sonra Marmara Hapishaneleri İzleme Heyeti’nden avukatların 14 Nisan günü de hapishaneye bir ziyaret gerçekleştirdiklerini belirten Yoleri Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü’nün 9 Nisan günü yaptığı açıklamada olayı ve iddiaları yalanladığını ifade ederek şunları söyledi:
“Ancak 11 Nisan günü adı geçen mahpuslardan Ferhan Yılmaz’ın vefat etmesi ve ertesi gün ailenin yokluğunda tüm işlemler tamamlanarak cenazesinin teslim edilmesi, ölüm nedeni olarak aileye kalp krizi denmesine rağmen, ölüm belgesinde ‘bulaşıcı hastalık’ yazması, sağlık görevlilerinin aileye bilgi vermekten kaçınması olaydaki şüpheleri artırmıştır.
Ferhan Yılmaz’ın yoğun bakım görüntülerinin basına düşmesi sonrasında Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü yaptığı yeni bir açıklama ile ölüm nedenini ‘kalp durması’ olarak ifade etmiş, Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı da yaptığı açıklama ile işkence iddialarını yalanlamıştır.”
Olayın üstünü örtmek için sürgün
Yoleri hapishaneye ziyarete gittiklerinde olanları şöyle aktardı:
“Heyetimiz de 14 Nisan günü Silivri 5 Nolu Ceza İnfaz Kurumu’na giderek olayda adı geçen 10 mahpus ve hapishane idaresi ile görüşme talep etmiştir. Henüz kayıt aşamasında, görevli memur ‘sosyal medyada ismi geçen mahkumları soruyorsanız onların hepsi başka hapishaneye sevk edildi’ demiş, hangi hapishanelere sevk edildiklerini öğrenmek istediğimizde Karabük T Tipi, Akhisar T Tipi, Bolu T Tipi, Düzce T Tipi, İzmir 1 Nolu F Tipi, Manisa T Tipi, İzmir 2 Nolu F Tipi, Eskişehir H Tipi, Manisa Salihli T Tipi, Kütahya Tavşanlı T Tipi hapishanelerine sevk edildikleri öğrenilmiştir.
Olayın içinde olmamakla birlikte tanıklığı bulunduğu belirtilen bir mahpus ile görüşme sağlanmıştır. Mahpus anlatımında; sesleri duyduklarını ve iki kişinin ters kelepçeli halde ve 20 kadar infaz koruma memurunun arasında kötü muamele edilerek götürüldüğünü gördüklerini belirtmiştir. Devamında ise; genel olarak tüm mahpuslara yönelik bilinçli olarak kötü muamele ve yoğun baskı uygulandığını, baskı nedeniyle büyük bir gerginlik yaşandığını, her an yeni bir gerginlikle karşı karşıya bırakıldıklarını, bugün böyle ama yarın nasıl olacak bilemediklerini, patlama noktasında olduklarını ama sabretmeye çalıştıklarını belirtmiş, ‘sabrımızı zorluyorlar’ demiştir.”
Mahpuslar ve aileleri konuşmamaları yönünde tehdit ediliyor
Hapishane idaresi ile görüşme taleplerini iş yoğunluğu bahanesiyle gerçekleşmediğini belirten Yoleri ziyaret sonrası heyetin değerlendirmelerini şöyle aktardı:
“* Kamuoyuna yansıyan bilgiler, ses kayıtları, fotoğraflar, mahpus yakınlarının açıklamaları ve heyetlerin raporlarına ve Cumhuriyet savcılığının soruşturma başlatıldığına dair açıklamasına rağmen olaya karışan görevlilerin halen açığa alınmamış olması, resmi makamların olaya dair tatmin edici bir açıklama yapmayıp iddiaları yalnızca reddetmesi , olayda adı geçen 10 mahpusun alelacele 10 ayrı hapishaneye sevk edilmiş olması, hapishane idaresinin görüşme talebimize olumsuz cevap vermiş olması; olayın üzerinin örtülmeye çalışıldığı izlenimi yaratmıştır. Nitekim sonrasında, sevk edilen mahpusların, ailelerine ‘burada da risk altındayız, basına daha fazla açıklama yapmayın’ dedikleri öğrenilmiştir. Ayrıca, görüşme yapılan mahpusun hapishane koşullarına dair verdiği bilgiler, hapishanede infaz koşullarından kaynaklı gerginliklerin artarak devam edeceğine dair kaygılarımızı artırmıştır.
*Sonuç olarak; Olaya ilişkin etkin soruşturma yürütülmesi, söz konusu olaya karışan infaz koruma memurlarının ve hapishane yönetiminin soruşturma süresince açığa alınması, sorumluların tespit edilerek cezalandırılmalarının sağlanması, sürecin şeffaf yürütülmesi ve her aşamada kamuoyunun bilgilendirilmesi, hapishanelerin sivil izleme heyetlerinin inceleme ve denetimine açık hale getirilmesi için yetkililere açık çağrıda buluyor, heyetimizin olayın takipçisi olacağını duyuruyoruz.”