SES Genel Merkezi’nde 14.00’da bir panel düzenledi. SES yöneticileri hakkında açılan davalar üzerine yapılan panel “Sağlık hakkı, Sendikal haklar ve Kadın mücadelesi Yargılanamaz” başlığı ile gerçekleştirildi.
İlk sözü İHD Genel Başkanı ve SES avukatı Öztürk Türkdoğan aldı ve bir konuşma yaptı. Türkdoğan konuşmasında geçmişte sendikaların kuruluşunu kısaca aktararak şunları dedi:
“Sendikal mücadelece kadın arkadaşlarımız eşit olarak temsil edildi. Ve her zaman halk sağlığı öne alınmıştır. Eskiden böylesi kumpas davaları ile karşılaşmıyorduk. Kürt Hareketinde yaşanan gelişmeler ile beraber sendikaya dönük kumpas genişletildi. Bu sendika muhalif olduğu için iktidar sendikaya baskıyı artırarak sendikanın söylemleri illegal olarak ele alınmaya başladı. Birçok arkadaşımız saldırının hedefi oldu ve mağduriyet yaşadılar. Bu Çarşamba görülecek dava 2012’den başlayan bir süreç. AİHM de tutuklamaların haksız olduğunu belirtiyor. Gelinen süreçte bir farklılık var, şimdi gizli tanık işlerine girmeye başladılar. Covid ile ilgili olarak SES hükümeti eleştirdiği için tekrar tanıklar harekete geçirilerek yeni bir saldırı başlatıldı. Ama bu sefer yasadışı örgüt üyesi olmak değil, silahlı örgüt kurmak gibi bir gerekçe önümüze koymaya başladılar”
Örgütlü kötülük içinden olduklarını çok iyi görüyoruz
TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincanı SES ile dayanışma içerisinde olduğunu belirterek şunları vurguladı:
“Hiç bu dönemdeki kadar alıngan bir devlet yapısı ile karşılaşmamıştık. Bize sürekli ‘ama onlarda bizi eleştiriyorlar’ diyorlar. Evet, bizim varoluş sebebimiz budur. Yaşama müdahil olabilmek için politik bir tutum almak bizim sorumluluğumuz. Tabi devlet bu kadar alıngan olunca bunu bedelini bizler ödüyoruz. Türkiye cezaevleri ne yazık ki büyük bir kapasite ile çalışıyor. Çok fazla defa tutuklama oluyor ve sonuç olarak bu durum topluma ispatlanmış suçlar gibi bir algı ile sunuluyor. Bu ülkede sağlık emekçileri keskin nişancılar ile katlediliyor. Olağan üstü bir sokağa çıkma yasağı uygulanıyor ama bu durumda da toplum sağlık hizmetine ulaşamıyor. KHK ile insanlar işlerinden ekmeğinden oldular. Aslında nasıl bir örgütlü kötülük içinden olduklarını çok iyi görüyoruz. Ayrıca çalışma rejimi de çekilmez bir hal aldı. Suçlulaştırma ve itibarsızlaştırma saldırısı ile yüzyüzeyiz. Sağlık emekçileri politik tutum alamayacak mı? Ama kabul etsinler ki sağlık politik bir sorundur. Bu sistem erik, kapalı bir sağlık sistemini istiyor. Özgür olmadığımızda yaptığımız her tartışma karşımıza suç olarak getirilecektir. Her zaman bir suçlulaştırma olmuştu ama bu dönem tavan yaptı. Son dönemde toplum artık bunların gerçek yüzünü görüyor. Bu yine onların sayesinde. Biz insanları sağlıklarına sahip çıkmaya çağırırken insanlar iktidarın gerçek yüzünü ister istemez görüyorlar. Ama tabi bu süreçte mücadele edenler zarar da görüyorlar. Peki mücadele edenler yılıyor mu? Tabi ki hayır. Ben bu mücadeleyi sürdürdükleri için SES’e teşekkür ediyorum ve beraber mücadele etmeye devam edeceğiz”
Panel Çarşamba günü yapılacak olan mahkemeye ve adliye önünde 09.30’da yapılacak basın açıklamasına çağrı yaparak bitirildi.
Kızıl Bayrak / Ankara