AKP iktidarı koronavirüs salgınında ölenlerin sayısının azaldığını iddia ederek, başarı edebiyatı yapmaya devam ediyor. Fakat, Türk Tabipleri Birliği (TTB) gerçek başarının salgının bulaşı oranını azaltmakla mümkün olacağını belirtiyor. Dinci-gerici AKP iktidarı ise salgının sonuçlarını gizleyerek çok daha yayılmasına zemin hazırlıyor.
Yeterince test yapılmaması salgının yayılmasında bir başka etken
TTB, yaptığı açıklamayla Türkiye’de salgına yönelik pek çok hatalı ve eksik uygulama yapıldığını vurgulayarak, gelinen aşamada hastalığın ülkenin her yerine yayıldığını, bu nedenle de karantina uygulama fırsatının kaçırıldığını bildirdi.
TTB, 30 Mart’ta yaptığı açıklamayı hatırlatarak şunları ifade etti:
“Karantina ve tecrit uygulamalarının epidemiyolojik veriler ışığında yerel/bölgesel olarak halen hızla ve kararlılıkla uygulanabileceğine yer verilen açıklamada, ancak gelinen noktada risk grupları dışında ülke çapında tecrit uygulamasının da bir anlamı kalmadığı belirtilerek, “Bugün ve sonrasında yapılması gereken Dünya Sağlık Örgütü’nün de önerdiği gibi çok sayıda test yaparak, katı bir izolasyon uygulamaktır. Suriyeli sığınmacılarla birlikte 90 milyona yakın kişinin yaşadığı ülkemizde, günde 30 binin üzerinde test yapılarak, test sonuçları pozitif olan olgular ile temaslıları ivedi olarak sağlıklı kişilerden ayrılmalıdır. İzolasyon, kişilerin evlerinde yapılacağı gibi, evlerde yapılamayacağı durum ve koşullarda İzolasyon için seçilen yurtlar ve oteller gibi mekânlar da kullanılabilir.”
Salgına karşı önlemler işçi emekçilerin temel ihtiyaçları karşılanarak alınabilir
İşçi ve emekçilerin temel ihtiyaçları karşılanmadan alındığı söylenen her önlem, gerçek dışıdır. Fabrikalarda çalışma zorunluyken ‘evde kal’ sloganı aldatmaca değilse bile komedidir. Salgının bulaşma oranını düşürmek tam bir izolasyonla sağlanır. Bu da temel ihtiyaçların karşılanmasıyla mümkün olur.
TTB bulaşma riskini düşürmek için alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı:
-Geldiğimiz aşamada, epidemiyolojik veriler ışığında belirlenecek bir süre için toplum hareketliğinin kısıtlanması yaygınlaştırılarak sürdürülmeli, aktif sürveyans ve filyasyonun yanı sıra, endikasyonu olan herkese test uygulanabilmesi sağlanmalı, hastane tedavisi gerekmeyen hastaların izolasyonuna ağırlık verilmelidir. Ayrıca olgu sayıları ve sağlık hizmeti kapasitesi iller bazında değerlendirilerek, gerektiğinde, çalışma koşulları ve fizik mesafeyi korumayı sağlayacak önlemler il bazında alınmalıdır.
-Düzenli geliri olmayanların, günlük kazanabilenlerin, yoksulların günlük zorunlu gereksinimlerinin karşılanmasının mümkün olmadığı koşulları değiştirilmeden; toplum hareketliliğinin kısıtlanması başta olmak üzere tek başına salgına karşı alınması gereken önlemleri tartışmak yeterli değildir.
-Bugün yapılması gereken kamusal bir sağlık sisteminin gerekliliğini akıldan çıkarmadan; işçilerin, işsizlerin, yoksulların yaşamlarının ve sağlıklarının olumsuz etkilenmesini engelleyecek desteklerin (Ücretli izin, işsizlik ödeneğinin kapsamının genişletilmesi ve tutarının artırılması, önümüzdeki üç ay boyunca ücretsiz su-ısınma-elektrik verilmesi vb.) ivedi olarak sağlanmasıdır. Türkiye’nin kaynakları bu destekler için yeterlidir.