17 Nisan 2012’te katledilen Ersin Arslan için hekimler Çemberlitaş’ta bulunan İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önünde basın açıklaması gerçekleştirildi.
İstanbul Aile Hekimleri Derneği(İSTAHED) ve Birlik Dayanışma Sendikası, Op. Dr. Ersin Arslan’ın 10. yıl dönümünde Çemberlitaş’ta bulunan İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. “Sağlıkta şiddet sona Ersin” diyen hekimler, sağlıkta şiddetin bir tercih olduğunun da altını çizdi. Hekimler adına konuşma yapan Birlik ve Dayanışma Sendikası’ndan Dr. Ahmet Mehlepçi, “Artık sağlıkta şiddet politik bir tercih olmaktan çıkarılana kadar susmayacağız, korkmayacağız, geri adım atmayacağız” dedi.
“Devlet sağlık çalışanlarını korumak zorundadır”
İSTAHED Genel Sekreteri Dr. Serkan Özbakış şunları dedi:
“Bugün burada Ersin Arslan’ın 10 yıl önce usulsüz, hukuksuz bir taleple gelen hasta yakını tarafından kanunlara uyduğu için katledildi. Aradan geçen 10 yıl içinde bir şey değişmedi. Yüzlerce binlerce hastaya şifa olabilecekken o güzel yürekli insan aramızdan ayrıldı”
Sağlık çalışanlarının “Artık yeter” dediğini söyleyen Özbakış şunları vurguladı:
“Devlet hekimini, sağlık çalışanını korumak zorundadır. Bunu ilk önce yasa ile yapmak zorundadır. Sağlık çalışanına şiddet uygulayan karşısında bir kişiyi değil, Devleti bulmalıdır. Bunun cezası olduğunu bilmelidir. Sağlık çalışanı devletin arkasında olduğu bilmelidir”
“Sağlıkta şiddet onlarca kat arttı”
Birlik ve Dayanışma Sendikası Birinci Şube Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Senem Aslan, sağlıkta şiddetin bir tercih olduğunu vurguladı. Aslan şöyle devam etti:
“Bu tercihin adı, sağlığımızın ticarileşmesi, hekimi değersizleştirmeye, ebeleri, hemşireleri yok saymaya çalışan sağlık politikalarıdır. 10 sene önce Ersin Arslan öldürüldüğünde acımızı bağrımıza basıp yeni Ersinler olmasın diyerek sağlıkta şiddet sona ersin diye haykırdık. Sağlıkta Şiddetin önlenmesi için tedbirleri, yasa tekliflerini hazırladık. Ancak görevi çalışanın ve toplumun sağlığını korumak olanlar 10 yılın sonunda bu hafta çıkardıkları yasa ile yine aynı tercihte olduklarını gösterdiler. Bu 10 sene içinde Melike Erdem, Kamil Furtun, Aynur Dağdemir, Hüseyin Ağır, Fikret Hacıosman, Ömür Erez, Cengiz Ünal işyerlerinde öldüler, öldürüldüler. Yöneticiler ölümlerimizin ardından mesleği ile ilişkisi var mı sorularını sormaktan çekinmediler. Yasımızı tutarken onların tercihi bu yönde oldu. Bu 10 yılda sağlıkta şiddet onlarca kat arttı. Yöneticiler ve politikacılarım bu şiddeti yaratan tercihlerini saklamak için tüm bu şiddeti, tüm ölümleri adli olaylar gibi göstermeye ve kâğıt üstünde adli önlemlerle geçiştirmeye çalışması bir tercihtir. Çünkü hekim emeği değersizleşmeli, 5 dakikada bir muayene dayatması sürmeli bir sektör haline getirdikleri sağlığımız üzerinden hasta garantili hastaneleri, sağlığı temel bir hak değil para getiren bir sektör olarak gören ceoları kazanmaya devam etmeliydiler. Bu bir tercihtir.”
İnsan onuruna yaraşır bir çalışma ortamı, yoksulluk sınırının üzerinde ücret talebi ile aylardır hak mücadelesi verdiklerini söyleyen Arslan şunları vurguladı:
“Bizler işimizden atılmakla tehdit edilmekte, mobbing ile tükenmekte, çareyi mesleği bırakmak ya da ülkeden ayrılmakta arama noktasına itilmekteyiz. Bu şartlar altında 36 saat çalışma baskısını devam ettirip, uykusuz nöbet sonrası hayatını kaybeden Rümeysa Berin Şen’i yandaş kanallarında suçlu göstermeye çalışmak bir tercihtir. O doktoru öldüreceğim diye telefon edebildiğiniz SABIM şiddet hatlarını açık tutmaya devam etmek ve tehdit karşısında önlem almamak bir tercihtir. Sağlıkta Şiddet Bir tercihtir ve içinde bulunduğumuz sağlık politikalarının sonucudur. Bu politikaların sonucunda giderek yoğunlaşan, kanıksanan ve meşrulaştırılan fiziksel, sözel ve psikolojik şiddete birlik ve dayanışma ile karşı çıktığımızı belirtiyoruz”
Yapılan konuşmaların ardından hekimler Arslan’ın fotoğrafının üzerine kırmızı karanfiller bıraktı.