Sağlık emekçileri Covid-19 nedeniyle yitirilen sağlık emekçilerini Okmeydanı Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi önünde 1 Nisan Pazartesi günü düzenlediği basın açıklaması ile andı.
Pandemide hayatını kaybeden hekim ve sağlık çalışanları için bir dakikalık saygı duruşu ile başlayan basın açıklamasında ilk sözü İstanbul Tabip Odası (İTO) Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Cegerğun Polat aldı. Polat, pandeminin önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu söyledi ve “Toplum sağlığını gözeten bir sağlık sistemi olsaydı pandemide yüzlerce sağlık çalışanını kaybetmeyecektik” dedi.
“Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu örnek bir hekimdi”
Eylemde konuşan İTO Başkanı Dr. Nergis Erdoğan, hükümetin inkâr politikaları, ekipman ve eleman desteği olmamasına rağmen sağlık çalışanlarının çok büyük bir özveri ile çalıştığını ve olağanüstü bir çabayla binlerce canı kurtardığını hatırlattı. İhmal ve inkarlar nedeniyle birçok sağlık çalışanının hayatını kaybettiğini vurgulayan Dr. Erdoğan, Covid-19 nedeniyle yaşamını yitiren Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu’nun hekimliğin en iyi örneklerinden biri olduğunu belirtti, “bu tür hekimlere bizim her zamankinden daha çok ihtiyacımız var” dedi.
“Bizim illiyet bağımız hastanelerdir!”
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’ndan (SES) Fadime Kavak Sevim de alınmayan tedbirler nedeniyle yüzlerce sağlık çalışanının kaybedildiğini vurgulayarak, Covid-19’un başladığı ilk günlerdeki kötü koşullara dikkat çekti. Tabip odalarının ve SES’in baskısıyla zaman içerisinde bir şeylerin daha düzenli hale geldiğini söyleyen Fadime Kavak Sevim, “bakanlık meslek hastalığı olsun taleplerimiz karşısında illiyet bağı sorguladı, bizim illiyet bağımız çalıştığımız hastanelerdir” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.
“Yaşatmak için yaşamak ve sağlıklı olmak istiyoruz!”
Eylemde basın açıklamasını okuyan İTO Okmeydanı Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi temsilcisi Dr. Hüseyin Dağ şunları ifade etti:
“Meydana gelen her afetin yükünü hekim ve sağlık emekçileri olarak biz çekerken; daha da kötüleşen çalışma koşullarımızla ilgili kamu otoritesinden herhangi önemli bir adım gelmedi. Bu da yetmezmiş gibi haklarımızı gasp eden uygulamalarda da halen sınır tanınmıyor. Dört senedir COVID-19 sağlık çalışanları için meslek hastalığı kabul edilmedi. Pandemi dönemi ve sonrası için yıpranma payımız yeterli seviyeye çıkarılmadı. Çalışma koşullarımız sağlıklı yaşayabileceğimiz hale getirilmedi. Çalışırken sağlıkta şiddetle, emekliyken yoksullukla boğuşuyoruz. Yaşatmak için yaşamak ve sağlıklı olmak istiyoruz!”