İzmir’de bulunan sağlık meslek örgütleri, Ege Üniversitesi Hastanesi’nde çalışan sağlık emekçilerinin maaşlarının geç yatırılmasına ilişkin başhekimlik önünde basın açıklaması yaptı. 7 sendikanın düzenlediği açıklamaya çok sayıda sağlık emekçisi katıldı. Açıklamada, “İş gücü çok, fazla mesai çok, teşvik yok” pankartı açıldı.
Eylemde konuşan SES İzmir 2 Nolu Şubesi Eş Başkanı Erkan Batmaz, sağlık emekçilerinin yoksulluk ve açlık sınırı altında yaşamak zorunda bırakıldığını belirtti. Hastane yönetiminin sabah saatlerinde kendilerini arayarak ücretlerinin 2 gün sonra yatırılacağını söylediğini belirten Batmaz şunları ifade etti:
“Hastane yönetimi bizi arayarak, ‘Para maliyeden geldi. Bankada yasal olarak 2 gün işletildikten sonra yatırılacağını’ söyledi. Bize ödül gibi verilen bu haberi kabul etmiyoruz. Bizim olan neden bu kadar geç geliyor. Perşembe gününe kadar bekleyeceğiz, ücretlerimiz ödenmezse iş bırakma eylemi yapacağız.”
Türk Sağlık-Sen Üniversiteler Şubesi Başkanı Osman Ata da sorunların çözülmesini istedi. Ata, tüm sağlık emekçilerinin yarın 1 Mayıs’a katılarak sorunlarını dile getirmesini istedi.
Hemşireler ve Tüm Sağlık Profesyonelleri Sendikası (HEP SEN) Berat Çakır da “Bir kurumu ayakta tutan çalışanlarıdır. Sağlık çalışanları olarak emeklerimizin karşılığını zamanında ve yerinde almak istiyoruz” diye belirtti.
Birlik Sağlık-Sen Üniversite Şube Başkanı Muhammed Danışkan ise yaşadıkları sorunların çözümü için defalarca başhekimlik ile görüştüklerini ancak görüşmelerin diyalogdan öte geçmediğini aktardı. Sorunları çözülene kadar mücadele edeceklerini ifade eden Danışkan, “Buradayız, burada olmaya devam edeceğiz” diye aktardı.
Son olarak konuşan Ege Üniversitesi SES İş Yeri Temsilcisi Selin Akgöl ise haklarını aramaktan vazgeçmeyeceklerini yineleyerek şunları ifade etti:
“Ne yazık ki bu süreç aylardır sürüyor. Geçen ay teşvik kat sayılarımız mücadelemiz sonucu arttı, ama elimize geçen en ufak bir ücret olmadı. Verilen sözlerin tutulmaması nereye kadar sürecek? Sürekli geciken bir ödeme sistemi ne zaman son bulacak? Acaba bu ay hangi hakkımızı yeme çabaları içindeler diye düşünmekten çalışmaya odaklanamıyoruz. Bu kadar yoğunlukta çalışırken emeğimizin karşılığını alamamaktan, faturalarımızı ödeyememekten, kredi borçlarımıza sürekli faiz binmesinden, çocuklarımızın masraflarını karşılayamamaktan, boğazımızdan kısmaktan bıktık usandık. Bıçak kemiğe dayandı artık. ‘Acı reçete’ bize değil, sermayeye kesilsin istiyoruz.”