Can TV’de yayınlanan Can Aktüel Bu Sabah programına katılan İşçi Emekçi Mitingi sözcüsü İpek Bozkurt mevcut sendikal hareketin işçileri mücadeleden alıkoyduğuna dikkat çekerek 20 Ekim’de Kartal’da gerçekleşecek mitinge çağrı yaptı.
Bozkurt işçilerin düşük ücretlere, baskı altında ve güvencesiz çalıştırıldığına değinerek şunları dedi:
“İşçiler sendikalı olmak istediklerinde bu sefer de karşılarında patron ve devletin yanı sıra sendikal bürokrasiyi de buluyorlar.”
Sendikal bürokrasinin işçileri oyalayan tutumlarını teşhir eden Bozkurt şunları vurguladı:
“Sendikal bürokrasi engeli işçilerin tabandan örgütlenmesiyle ya da bağımsız mücadeleci sendikaların işçilere öncülük etmesi ile aşılabiliyor.”
Konfederasyonların gerçekleştirdikleri eylemlere değinen Bozkurt eylemlerin göstermelik olduğunu belirtti. Sendika üyesi işçilere çağrı yapan Bozkurt “Sendikalar bizlerin ve koltukları bürokratlara bırakmamak gerekiyor” dedi.
Bozkurt dördüncüsü örgütlenen İşçi Emekçi Mitingi’nin en geniş kesimlere çağrı olduğuna dikkat çekerek miting çalışmalarını aktardı.
Kürsüde direnen işçiler olacağını belirten Bozkurt “Direnen işçiler, kadınlar, gençler, hayvan hakları savunucuları, kirli savaş politikalarına karşı çıkanlar kürsümüzde olacak” dedi.
İşçi Emekçi Birliği’nin kuruluş sürecini aktaran Bozkurt topyekûn saldırılara karşı birleşik mücadele çağrısı yaptı. Bu birleşik mücadeleye işçi sınıfının öncülük etmesinin önemine değinen Bozkurt “İşçi Emekçi Birliği bu birleşik mücadelenin bir adımıdır” dedi.
“Sendika üyesi işçilere önemli görevler düşüyor”
Bozkurt, Atilla Taş’ın “DİSK, KESK, Türk-İş, İşçi Emekçi Birliği kendi mitingini gerçekleştiriyor. Neden hepsi bir arada büyük bir işçi mitingi gerçekleştiremiyor?” sorusuna şu şekilde yanıt verdi:
“Biz İşçi Emekçi Birliği olarak miting çağrısı yaptığımızda tüm bu konfederasyonlara da ‘gelin mitingi birlikte örgütleyelim’ dedik. Ne yazık ki konfederasyonlardan yanıt gelmedi. Ya da onlar ortak bir miting çağrısı yapsaydı biz onun da tüm gücümüzle parçası olmak isterdik. Başta konuştuğumuz sendikal bürokrasi engelidir, tercih etmiyorlar. Biz ısrarla sınıf cephesinden birleşik mücadele hattı oluşturmak için çağrımızı sürdürüyoruz. Biz çağrımızı yaparız ama onları beklemeden de ortaklaşabildiğimiz kesimlerle harekete geçmeliyiz. Bunu kıracak olan sendikalarda örgütlü işçi ve emekçilerdir. Biz konfederasyonlara çağrı yapıyoruz ama tabandaki işçiye ulaşamayabiliyor. Tabana ulaşmak için başka yol ve yöntemler de deniyoruz. Bu durumda sendika üyesi işçilere önemli görevler düşüyor.”
Konfederasyonların mitinglerinde işçi sınıfının gerçek gücünün açığa çıkmadığını vurgulayan Bozkurt “İşçi sınıfının gerçek gücü Polonez işçilerindedir, Fernas işçilerindedir” dedi.
Bozkurt miting çağrısını yineleyerek sözlerini tamamladı.