Kapitalizmin insanları sağlıksız koşullarda yaşamaya mahkum ettiği TMMOB Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) tarafından yayınlanan Türkiye 2019 Hava Kirliliği Raporu ile bir kez daha ortaya serildi. ÇMO başkanı Dr. Baran Bozoğlu’nun basın metni ile açıklanan rapora göre kentlerde 75 milyon kişi kirli hava soluyor.
Raporda Türkiye’de hava kirliliği yaşayan bölgeleri belirlemek adına kanser, üst ve alt solunum yolu enfeksiyonları, astım, alerji, stres, depresyon gibi sağlık problemlerine yol açan partikül madde 2,5 (PM2,5), partikül madde 10 (PM10), kükürtdioksit (SO2), azotdioksit (NO2), azotoksitler (NOX), karbonmonoksit (CO) ve ozon (O3) parametreleri için sınırların aşıldığı gün sayıları ve yıllık ortalama değerlerinin incelendiği belirtiliyor.
Tüm kentlerde hava kirliliği sorununun yaşandığı belirtilen raporda, genel olarak hava kirliliğinin en yoğun olduğu kentlerin ise Bursa, Adana, Ankara, İstanbul, Iğdır, Şırnak, Muş, Manisa, Maraş, Karabük, Çanakkale, Denizli, Zonguldak, Edirne – Keşan, Urfa olduğu belirtildi. Havası diğer kentlere göre daha az kirli olan yerlerin ise Yalova Armutlu, Rize Ardeşen, Artvin Hopa ve Hatay Antakya olduğu vurgulandı.
Raporda mevzuat eksikliğinden dolayı yeterli ölçüm yapılamamasına dair şu ifadeler kullanıldı:
“Türkiye'de PM2,5 mevzuatı olmadığına ve yeterli ölçüm yapılmadığına dikkat çeken Bozoğlu 257 istasyondan sadece 138 istasyonda PM2,5 ölçümü yapıldığını, ancak 138 istasyonun ise 41’inin 2019 yılında ölçüm yapmadığını belirtti. Güvenli veri alımı olan istasyon sayısının sadece 48 olduğunu dile getiren Bozoğlu, doğrudan akciğerlere ulaşan ve alt solunum yolu enfeksiyonu, akciğer hastalıklarına sebep olan PM 2,5 kirleticisine dair acilen sınır değer tanımlanması çağrısında bulundu. Bozoğlu ayrıca, "İnsan sağlığı ve doğa için risk olan kömürlü termik santrallerin olduğu bölgelerdeki istasyonların bir kısmında (Muğla – Yatağan, Sivas Kangal) ölçüm yapılmaması ve bu santrallerin etkisini tespit etmesi gereken istasyonlarda tüm kirlilik parametrelerinin (PM 2,5) ölçülmemesi dikkat çekicidir.”
Salgının hava kirliliğine etkisi
Raporu kamuoyuyla paylaşan Dr. Baran Bozoğlu, Covid-19 salgını nedeniyle alınan önlemler sonucunda hava kalitesindeki iyileşmeye de vurgu yaptı. Bu iyileşmenin yalnızca anlık olduğunun; hava kirliliği sorununun doğrulanmamış ve kısa süreli verilerle değerlendirilmemesi gerektiğinin altını çizerek, hava kirliliğinin uzun dönemli etkilerine dikkat çekti.
Taşıt trafiğinden kaynaklı meydana gelen kirliliğin azalmasına dair şu ifadeler kullanıldı:
“Covid–19 salgını ile kent merkezlerinde trafikten kaynaklı kirliliğin geçici olarak azaldığı, ısınma kaynaklı kirliliğin ise mevsimsel olarak her yıl doluğu gibi azaldığı görülmektedir. Ancak bu durum geçicidir. 2014’den bu yana hava kalitesine dair yayımladığımız raporlar incelendiğinde, neredeyse bütün kentlerimizde hava kalitesinin her yıl gittikçe kötüleştiği ve beş yıldır üst üste tüm şehirlerde kirli hava solunduğu görülebilmektedir.”
Termik santrallerin yarattığı hava kirliliği
Daha çok termik santrallerin etkisini gösteren SO2 (Kükürtdioksit) ölçümlerine göre ise en kirli iller şu şekilde sıralandı: Ağrı, Amasya, Ardahan, Balıkesir, Bursa, Çanakkale, Çankırı, Çorum, Denizli, Edirne, Hakkari, Karabük, Kocaeli, Kütahya, Manisa, Şanlıurfa, Tekirdağ, Van, Yozgat ve Zonguldak.
Raporda, her bir kirletici açısından en kirli kentlere yer verildi. PM 10 ölçümlerine göre en kirli iller alfabetik sıraya göre şu şekilde: Adana, Ankara, Bursa, Çorum, Iğdır, İstanbul, İzmir, Maraş, Kocaeli, Kütahya, Muğla, Şırnak ve Zonguldak.
NO2 (Azotdioksit) ölçümlerine göre: Ankara, Bursa, Erzurum, İstanbul, Kırıkkale, Kocaeli, Trabzon
NOx (Azotoksit) ölçümlerine göre: Ankara, Balıkesir, Bilecik, Bolu, Bursa, Çanakkale, Düzce, Edirne, Erzincan, Erzurum, İstanbul, İzmir, Karabük, Kars, Kırşehir, Kocaeli, Kütahya, Sakarya, Tekirdağ, Trabzon ve Yalova.
O3 (Ozon) ölçümlerine göre ise Balıkesir, Edirne, Erzurum, Iğdır en kirli iller olarak tespit edildi.
Covid-19 nedeniyle 30 büyükşehirin yanında Zonguldak ilinde de kısıtlamaların getirilmiş olmasına dikkat çeken Bozoğlu, “Ana nedeninin bu bölgede yaşayan vatandaşlarımızın uzun süredir hava kirliliğine maruz kalmaları olduğu unutulmamalıdır” dedi.
Bozoğlu son olarak şu ifadeleri kullandı:
“Hava kirliliği, solunum yolu hastalıklarını yaratmakla beraber insan bedenini zayıflatması nedeniyle Covid-19 gibi hastalıkların daha da ölümcül veya hasarlı olmasına neden olmaktadır. Ülkemizde ve tüm dünyada Covid-19 salgını yaygınlığı sürdürmesine ve hava kirliliğinin azaldığına dair bilgi paylaşımlarına rağmen, hava kirliliğini kalıcı olarak azaltacak ve ortadan kaldıracak önlemlerin, planların, uygulamaların paylaşılmamış olması geleceğe umutla bakmamıza engel olmaktadır.”