Kendi dünyamızda göçmen olmak!

Diline, ırkına, cinsiyetine ve mezhebine bakılmadan insan yaşamına değer verilen bir dünya, ancak sosyalizmle mümkün olabilir.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 11 Eylül 2021
  • 08:00

Günümüz dünyasında gerek savaş koşullarından kaçmak gerekse daha iyi koşullarda yaşamak ümidiyle kitlesel göçler yaşanmaktadır. Ancak başka ülkelerde göçmen/mülteci olarak yaşamak hiç de düşünüldüğü kadar kolay değil.

Türkiye en çok göçün yaşandığı ülkelerden birisi ve milyonlarca göçmen bu topraklarda büyük acılar içerisinde yaşam savaşı veriyor. Göçmenler insan ticaretine maruz kalıyor, ucuz iş gücü olarak azgınca sömürülüyor, sık sık ırkçı-şoven saldırıların hedefi oluyor ya da savaşın devam ettiği ülkelerine geri gönderilmeye çalışılıyor. Ülkelerine zorla gönderilmeye çalışılan Suriyeli mültecilerin akıbetine dair Uluslararası Af Örgütü’nün yayımladığı, “Eceline gidiyorsun” başlıklı yeni raporunda, Suriyeli istihbarat yetkililerinin, ülkeye geri dönen 13’ü çocuk 66 kişiye yönelik ağır insan hakları ihlallerinde bulunduğunu açıkladı. Bu ihlaller arasında, beş kişinin Suriye’ye döndükten sonra gözaltına alındığı ve gözaltında öldüğü belgelendi. Zorla kaybedilen 17 kişinin akıbetinin ise bilinmediği ifade edildi. Ülkesine geri dönmek istemeyenler ise tıpkı yakın zamanda Ankara’nın Altındağ ilçesinde olduğu gibi ırkçı saldırılara maruz kalmaktadır.

Göçmenlerin/mültecilerin Türkiye’de ve farklı ülkelerde maruz kaldığı saldırılara şu güncel örnekler ayna tutmaktadır:

-Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi, Edirne’den Yunanistan’a geçen 150 kişilik göçmen grubunun Türkiye’ye iade edildiği ve Türkiye’deki askerlerin 45-50 kişiyi Meriç Nehri’ne attığı yönünde, kurtulan bir göçmen tarafından 24 Ağustos günü başvuru aldıklarını duyurdu.

-Başka bir ülkeye bot aracılığıyla geçmeye çalışan göçmenlerin, botun batması ile yaşamlarını yitirdiğine dair haberlere son olarak, 27 Ağustos günü Fas’tan İspanya’ya geçmeye çalışan göçmenlerden 20’sinin hayatını kaybettiği haberi eklendi.

-Geçtiğimiz günlerde İstanbul Valiliğinin kararı ile emniyet ve belediye görevlileri, Ümraniye ve Bakırköy bölgesinde gece saat 03.00 sularında 100’e yakın atık toplama deposuna baskın düzenledi. Yapılan baskınlarda 145’i Afgan olmak üzere 286 kâğıt toplayıcı hakkında idari işlem yapılırken, gözaltına alınan Afgan göçmenler sınır dışı edilmek üzere Tuzla Geri Gönderme Merkezi’ne sevk edildi. Diğer yandan 650 adet çekçek aracına el konulurken, yaşanan baskına ve yaşadıkları sorunlara dair geri dönüşüm işçileri geçtiğimiz 4 Eylül günü basın açıklaması gerçekleştirdi.

-Bazı ülkelerde göçmenlerin yaptığı sığınmacı başvuruları sonuçlandırılmamakta, işlemler sürüncemede bırakılarak göçmenler zor durumda bırakılmaktadır. Son olarak 5 Eylül günü, Meksika’da sığınma başvuruları sonuçlanmadığı için eylem yapan Orta Amerikalı göçmenlere polis saldırdı, 200’e yakın kişi gözaltına alındı.

Tüm bu gerçekler ortaya koymaktadır ki, bugün nereye göç edersek edelim belki aynı yoğunluğuyla veya aynı biçimiyle olmasa da aynı cehennem koşullarıyla karşı karşıya kalacağız. Diline, ırkına, cinsiyetine ve mezhebine bakılmadan insan yaşamına değer verilen bir dünya, ancak sosyalizmle mümkün olabilir.

P. Sevra