Diyarbakır Newrozu'nda polis tarafından öldürülen Kemal Kurkut'un “örgüt üyesi” olduğunu iddia eden “Sabır” adlı gizli tanık, cinayeti fotoğraflayan gazeteci Abdurrahman Gök'ü ise, “Kandil'den aldığı talimatla olayı farklı gösterip, haber yapan şahıs” olarak gösterdi.
Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre Diyarbakır’da 2017 yılında gerçekleşen Newroz kutlamaları sırasında üniversite öğrencisi Kemal Kurkut’un polis tarafından öldürülmesini fotoğraflayan gazeteci Abdurrahman Gök hakkında “örgüt üyesi olmak” ve “örgüt propagandası yapmak” iddialarıyla açılan davanın 2'nci duruşması yarın görülecek. Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek olan dava duruşmasında, haber kaynaklarıyla yaptığı görüşmeler, sanal medya hesapları paylaşımları ve gizli tanık beyanları gerekçeleriyle Gök hakkında 20 yıl hapis cezası isteniyor.
Hem Gök’ü hem Kurkut’u suçladı
Duruşma öncesi “Sabır” kod adlı gizli tanığın ifadesi dosyaya konuldu. Antep 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ne ifade veren gizli tanık, Gök'ü 2013 yılından bu yana “örgütsel çalışma ve eğitim süreçlerinden” tanıdığını iddia etti. Gök'ün 2016 ve 2017 yıllarında Diyarbakır'da bir takım “örgütsel faaliyetlerde” bulunduğunu ileri süren gizli tanık, Kemal Kurkut'un da “örgüt üyesi” olduğunu savundu.
Gizli tanık şu iddialarda bulundu:
“Yine en son 2017 yılında Diyarbakır'da Nevruz kutlamaları sırasında ölen örgüt üyesi olan Kemal Kurkut isimli şahsın elinde bıçakla öldürülmesi olayında da meydana gelen olayların Kandil'den aldığı talimatla halka farklı şekilde gösterip haber yapan bir şahıstır. Kendisi iletişim fakültesi mezunudur. Örgüt ile ideolojik olarak bağlantılıdır. Komplo teorileri kurmakta da bu şahıs uzmandır. Silahlı kuvvetlerin bu örgüt ile yaptığı mücadeleyi halka farklı amaçla gösterip sanki Türkiye'de Kürt halkını katleden bir devlet sistemi varmış gibi gösterip bunu basını da kullanarak ulusal ve uluslararası kamuoyuna farklı şekilde gösteren şahıstır. Ben bu bilgileri şahsı bizzat tanımam nedeniyle bilmekteyim. Ayrıca bu şahıs Fırat Haber Ajansı, Özgür Politika, örgütün sözde istihbarat alanına bakan Lekolin.org sitesine deşifre edilen şahıslara basın ve gazeteci kimliği de kullanarak elde etmiş olduğu bilgileri bu haber sitelerine gönderen şahıstır.”
Avukat taleplerine ret
Gizli tanık iddialarını değerlendiren Gök'ün avukatı Resul Tamur, 2018 yılının Ekim ayında gerçekleşen bir operasyonda gözaltına alınan gazetecilerin dosyalarında da “Sabır” kod adlı gizli tanığın ifadelerinin yer aldığını anımsattı. Sonrasında yapılan yargılamalardan bazılarının beraat ile sonuçlandığını aktaran Tamur, gizli tanık beyanlarının denetimden uzak ve savunma açısından teyidi mümkün olmayan beyanlar olduğunun ifade etti. Tamur, bundan kaynaklı “Sabır” kod adlı gizli tanığa ait beyanların karşılaştırmasını, denetime açılmasını ve dosyaya alınmasını istediklerini kaydetti. Tamur şu şekilde konuştu:
“Temel amacımız tanığın genel geçer beyanlarının birçok kişiye aynı zamanda yöneltildiği ve hiç kimse açısından özgün, tanımlayıcı bir tanıklığının bulunmadığını mahkemeye göstermekti. Mahkeme, bu talebimizi reddetti. Gizli tanığın huzurumuzda dinlenmesini ve kendisine soru sorma şansı tanınmasını istedik. Fakat bu talebimiz de kabul edilmedi. Yokluğumuzda talimat mahkemesi tarafından dinlenen tanık, eski beyanlarından farklı olarak düşmanca ve taraf yerine geçecek biçimde Kemal Kurkut'u örgüt üyesi olarak tanımlamış. Abdurrahman Gök’ün bu fotoğrafları örgütsel amaçla kullandığını iddia etmiştir.”
Cinayeti meşrulaştırma çabası
Kurkut cinayetini aydınlatan Gök'e böylesi bir yönelimin tesadüfi olmadığına vurgu yapan Tamur şu ifadelerde bulundu:
“Bilgisi ve görgüsünden ziyade iddiaya dayanan gizli tanığa, tanıklıktan ziyade savcılık yaptırdıklarını gösteriyor.Bu cinayeti ortaya çıkarana bedel ödetme ve cinayete bir meşruluk kazandırma çabasıdır. Gizli tanığın yer, zaman, olay ve mekan yokluğundaki anlatımları açık bir biçimde yalan beyanlar olduğunu ve gizli tanığın düşmanca hareket ettiğini göstermektedir. Gizli tanık beyanının bu hali ile hukuki anlamda esas alınması mümkün değildir.”
“Yalan dikiş tutmayınca tanığa söyletildi”
Diyarbakır Valiliği'nin de Kurkut cinayetinin üstünü örmek maksadıyla “örgüt üyesi” iddiasını ortaya attığını anımsatan Tamur, şöyle devam etti:
“Kemal Kurkut cinayeti Abdurahman Gök sayesinde aydınlatıldı. Gök'ün gazeteciliği olmasaydı valilik ilk andan itibaren Kemal Kurkut'u örgüt üyesi olarak ilan etmişti. Fotoğraflar yayınlandıktan sonra bu yalanlar aydınlanmış oldu. Valiliğin ilk başta yaptığı açıklama dikiş tutmayınca bu sefer aynı yalan gizli tanığa söylettirildi. Kayıtlara ve hafızalara Kemal Kurkut ve terörizm çağrışımı kaydedilmeye çalışılmaktadır.”