Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü Ekoloji Komisyonu, Aliağa ilçesinde sökülmesi planlanan ve içerisinde 600 ton asbest bulunan geminin Türkiye’ye getirilmesine ilişkin il binasında basın açıklaması gerçekleştirdi.

HDP İzmir Ekoloji Komisyonu üyesi Meltem Işık yaptığı konuşmada Türkiye’nin yıllardır kapitalist ülkeler ve şirketlerin nükleer çöplüğü haline geldiğini belirterek, geminin 760 ton civarında asbest, ağır yağ, ağır metal, polikolürler, bifeniler, radyoaktivite barındırdığının iddia edildiğini kaydetti.  

Işık şunları ifade etti:

“1992 yılında yürürlüğe giren tehlikeli atıkların sınırlar ötesi taşınması ve bertaraf edilmesinin kontrolüne ilişkin Basel Sözleşmesine Türkiye, 1994 yılında taraf olmuştur. Sözleşmenin amacı, tehlikeli ve diğer atıkların sınırlar ötesi taşınması, bertaraf edilmesi ve geri dönüşümünden doğabilecek tehlikeleri ortadan kaldırmaktır. Bakanlığın bu geminin sökülmesine izin vermesi ile Türkiye bu sözleşmeye bağlı kalmamaktadır.”

“Bu ısrarın nedeni ne?”

Işık, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na şu soruları yöneltti:

“Gemide 9,6 ton asbest var açıklamasını hangi rapora dayanılarak ifade ettiğinizin belgelerini kamuoyuyla paylaşmayı düşünüyor musunuz?

Bu geminin söküm işlemi ile birlikte çevre ve insan sağlığını kötü etkileyeceği yönünde kaygılarını dile getiren demokratik kitle örgütleri ve çevre örgütleri ile görüşme yaptınız mı?

Bu gemi ile ilgili atık ve tehlikeli atık kapsamında değerlendirilen maddelerin arındırılması için neler yapılmıştır; belgelerini kamuoyuyla paylaşacak mısınız? Ayrıca Hindistan'ın sökmeyi reddettiği gemi için sürdürülen bu ısrarın nedeni nedir?”

“Bu geminin yerinden hareket ettirilmesi bir ekolojik kıyıma yol açacaktır” diyen Işık şöyle devam etti:

“Biz HDP olarak, ülkenin doğusundan batısına kadar, o da yetmez, gezegenimizin herhangi bir yerindeki tahribata karşı, tüm canlıların, tüm ekosistemin korunması için mücadele edeceğiz. Tüm ekolojistleri sivil toplum örgütlerini yerel yöneticileri birlikte mücadeleye, iklimi değil sistemi değiştirmeye davet ediyoruz.”