İşgalci İsrail ordusu ile Filistin direniş güçleri arasındaki çatışmalar 13’üncü gününde devam ederken 801 akademisyen Gazze’de “olası bir soykırım” hakkında uyarıda bulunan ortak bir yazılı açıklama yaptı.
Aralarında Holokost ve soykırım çalışmaları uzmanları, uluslararası hukuk ve Uluslararası Hukuka Üçüncü Dünya Yaklaşımları (TWAIL) akademisyenlerinin bulunduğu 801 akademisyen 15 Ekim tarihinde “Akademisyenler Gazze’de olası bir soykırım konusunda uyarıyor” başlıklı açıklama yaptı. Gazze Şeridi’nde daha önce de var olan koşulların soykırım tartışmalarını beraberinde getirdiğine dikkat çekilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Uluslararası hukuk, çatışma ve soykırım çalışmaları akademisyenleri olarak, İsrail güçleri tarafından Gazze Şeridi’nde Filistinlilere karşı soykırım suçu işlenebileceğine yönelik uyarıda bulunmak zorunluluğundayız. Bunu bu suçun ağırlığının bilincinde olarak öyle kolayca yapmıyoruz; mevcut durum bunu talep ediyor.”
Açıklamada İsrail’in 7 Ekim’den bu yana devam eden saldırılarının kesintisiz sürdüğü belirtilerek “İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs’teki tüm Filistin toplumuna karşı şiddet, gözaltı, yerinden etme ve yıkım da artış gösterdi” denildi.
Söz konusu saldırıların “Olası bir soykırımcı niyetle yapıldığına ilişkin emareler” taşıdığına vurgu yapılan açıklamada şöyle devam edildi:
“Filistinli insan hakları örgütleri, Yahudi sivil toplum grupları, Holokost ve soykırım çalışmaları akademisyenleri ve diğerleri şimdi Gazze’deki Filistinli toplumuna karşı olması yakın bir soykırım konusunda uyarıyor. Gazze Şeridi’nde soykırım yapılması konusunda ciddi bir riskin varlığının altını çiziyoruz.”
Açıklamada “Devletlere soykırım suçunu önleme yönünde yasal görevleri uyarınca soykırımcı eylemleri bireysel ve toplu olarak engellemek için somut ve anlamlı adımlar atma” çağrısı yapılarak şunlar ifade edildi:
“Filistin halkını korumalı ve İsrail’in daha fazla soykırıma teşvikten ve Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nin 2’nci maddesi tarafından yasaklanan eylemlerden kaçınmasını sağlamalılar.”
Devletlerin, Birleşmiş Milletler’in (BM) ilgili kurumlarının harekete geçmesi için bu kurumlara çağrı yapması gerektiğini de belirten imzacılar, BM’nin tüm ilgili organlarına seslenerek “Filistin halkını soykırımdan korumak için derhal müdahalede bulunma, gerekli soruşturmaları başlatma ve gerekli uyarı prosedürlerini başlatma” çağrısında bulundu.