İzmir’de deprem eylemi gerçekleştirildi ve “Afetleri katliamlara dönüştüren bu düzenden hesap soracağız” denildi.
Depremin 54. günü geride kalırken İzmir’de sorumlulardan hesap sormak için basın açıklaması gerçekleştirildi. Deprem eylemini Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu, Çağdaş Hukukçular Derneği, Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası, DKDER, Halkevleri, Kaldıraç, Köz, Söz ve Eylem ve TÖP gerçekleştirdi. Basın açıklaması 25 Mart Cumartesi günü saat 18.00'da Karşıyaka İZBAN önünde yapıldı. Açıklamanın öncesinde ajitasyon konuşmaları yapılarak AKP-MHP iktidarının katliamcı ve rantçı politikaları teşhir edildi ve depremi katliama çevirenlerden hesap sorma çağrısı yapıldı.
Ardından kurumlar adına ortak basın açıklaması okundu. Açılamada 6 Şubat'ta yaşanan deprem sürecinde ihmaller ve saldırganlık politikası ortaya koyuldu. OHAL politikasına değinerek OHAL uygulamasının yardıma gidenlere, “devlet nerde” diyen depremzedelere baskı unsuru olarak devreye sokulduğu söylendi. Açıklamanın devamında televizyonlarda büyük şovlarla toplanan paranın akıbetinin bilinmediği, devletin hala çıkıp şeker, çay, eşofman istemesi teşhir edildi. Ayrıca bölgede işçi sınıfının zorla çalıştırıldığı, baskı ve tehditlere maruz kaldığı vurgulandı. Açıklamanın devamında talepler şu şekilde sıralandı:
"*Deprem ve sel sürecinde sürecin öncesinden başlayarak, başından sonuna kadar yaşanan tüm hak gasplarının, can kayıplarının, usulsüzlüklerin tüm sorumluları, en aşağıdan en yukarıya, müteahhitten devlet görevlisine, bakanından cumhurbaşkanına kadar halka açık bir şekilde yargılanmalıdır.
*1999 depreminden bu yana toplanan deprem vergilerinin hesabı verilmelidir.
*Televizyonda yapılan şovda toplanan paraların hesabı verilmelidir.
*Barınma sorunu bir an önce çözülmeli depremzedeler konutlarına ücretsiz kavuşturulmalıdır.
*Gönderilen yardımlar engellenmemeli, yardımlar konusunda devlet siyasal rekabete değil halkın ihtiyaçlarına odaklanmalıdır.
*Öğrenciler uzaktan eğitimle mağdur edilmektedir. Depremzedeleri KYK yurtlarına yerleştirmek hiçbir sorunu çözmemekte aksine eğitimi engellemektedir.
*Yaşanabilecek tüm afetlere karşı planlı ve akılcı çözümler üretilmeli.
*Deprem bölgesinde refakatsiz kalan çocuklar hiçbir maddi-siyasi çıkar için kullanılmamalı üstün yararı gözetilerek devlet tarafından koruma altına alınmalıdır.
*Kadınları şiddete karşı koruyan 6284 sayılı yasa bölgede etkin olarak uygulanmalı, şiddete maruz kalan kadınların başvuru yapabilecekleri mobil şiddet başvuru merkezleri açılmalıdır.
*Bakım emeği yükü altında ezilen kadınlar için; çamaşırhane, mobil kreş kurulmalıdır. "
Taleplerin sıralanmasının ardından açıklamada son olarak şunlar ifade edildi:
“Halktan utanmadan helallik isteyenlere Samandağ’da yürüyen binlerce depremzede ve Samandağlı kadınlar “helalleşmek yok, affetmek yok”, “gitmedik, buradayız” diyerek cevap vermiştir. Kurtarıcı beklemediğimiz gibi hesap sormak için de sandığı beklemeyeceğiz. Bizleri kurtaracak olan kendi kollarımızdır, dayanışmamızdır. İlk gününden beri bunu görüyoruz ve hayata geçiriyoruz. Bizlere bunları yapanlardan, bütün sorumlulardan da hesap soracağız. Dayanışmayı büyüteceğiz, örgütlü gücümüzle mücadele edeceğiz! Yeni bir yaşamı birlikte inşa edeceğiz!”
Basın açıklamasından sonra Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İzmir şubesi adına deprem bölgesinde yaşananlar bir rapor halinde sunuldu.
Eylemde sık sık “Deprem değil sermaye öldürür!”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç Birimiz!”, “Yaşasın devrimci dayanışma!”, “Ne afet, ne felaket, öldüren burjuva devlet”, “Katil devlet hesap verecek”, “Katillerden hesabı emekçiler soracak” sloganları atıldı. Eyleme Ege İşçi Birliği, HDP ve Partizan destek verdi.
Kızıl Bayrak / İzmir