İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi bugün Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi Bomonti Yerleşkesinde ‘insan hakları panoraması’ etkinliği gerçekleştirdi.
Saat 11.00’de başlayan etkinlikte ilk sözü Türkiye İnsan Haklar Vakfı (TİHV) Başkanı Şebnem Korur Fincancı aldı. İnsan hakları mücadelesinin uzun soluklu bir mücadele olduğunu vurgulayan Fincancı Arjantin’de yeni katliamcılara dava açıldığını hatırlatarak, “Asla pes etmeyeceğiz” dedi.
Fincancı’nın ardından İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri konuşmasında insan haklarına yönelik bu denli saldırıların yoğunlaştığı süreçte İHD olarak mücadele edeceklerini ama bununla beraber bireysel olarak da ihlallere karşı mücadele etmek gerektiğini vurguladı. Geçen yıl İHD’ye 300’ün üzerinde başvuru olmasına rağmen suç duyurusunun sadece 86 olduğunu belirten Yoleri, suç duyurusunda bulunmanın hak ihlallerine karşı mücadelede zorunlu olduğunu ifade etti.
İlk oturum
Açılış konuşmalarını ardından TİHV İstanbul Temsilcisi Ümit Efe moderatörlüğünde ilk oturum başladı. Birinci oturumda ilk olarak İHD İstanbul Şubesi Çocuk Hakları Komisyon’undan Özgür Barış Demir aldı. Eğitimde ayrımcılık öncesinde bu yıl çocuk işçiliğiyle mücadele yılı ilan edilmesine rağmen, 61 çocuk işçinin iş cinayetlerine kurban gittiğini vurguladı. Eğitimde ayrımcılığı ise, anadilde eğitim olmaması nedeniyle, engelli ve mülteci çocuklarda gerçekleşmesi üzerinden anlattı.
İHD İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplar Komisyonu’ndan söz alan Sebla Arcan, Cumartesi Anneleri’nin 23 yıllık mücadelesini, çıkış noktaları bireysel olsa dahi, sonuçta toplumsal bir mücadele verildiğini vurgulayarak anlattı.
Mor Çatı Kadın Sığınma Vakfı adına konuşan Av. Selin Nakipoğlu, daha geliştirilmesi için mücadele ettikleri yasaları bile “bu hakkıma dokunma” diyen duruma geldiklerini belirtti.
İlk oturumun son konuşmacısı Av. Eren Keskin ifade özgürlüğünün Türkiye’de kalmadığını ve düşüncelerinden kaynaklı çok kişinin hapiste olduğunu vurguladı. Bu koşullarda daha bir kararlılıkla mücadele etmek gerektiğini belirtti.
İkinci oturum
İkinci oturum, Leman Yurtsever moderatörlüğünde başladı. Öncelikle Şebnem Korur Fincancı söz alarak işkence üzerine sunum yaptı. 2016’da “polise mukavemet”ten 26 bin 192 dava açıldığını belirten Fincancı, buna karşın işkenceye dair suç duyurusunun azlığına dikkat çekti. Cumartesi Anneleri’ne ve barışçıl gösterileri sürekli engellenen insanlara da toplam olarak işkence yapıldığını dile getiren Fincancı işkenceye karşı mücadelenin önemine vurgu yaptı.
Oturumun devamında, Dev Yapı-İş Sendikası’ndan Nihat Demir 3. havalimanında yaşananları anlattı.
HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya insan hakları bağlamında seçme seçilme hakkı üzerine yaptığı sunumda HDP’ye yapılan siyasal linçe dikkat çekti.
Eğitim Sen 7 Nolu Şube Başkanı Özlem Tolu, eğitimin piyasalaştırıldığını, özel okullara, tarikat okullarına devlet okullarından daha çok ödenek ayrıldığının üzerinde durdu.
Son konuşmacı Av. Ercan Kanar ‘özgürlük umudu’na vurgu yaptı. İnfazı yanarak ömür boyu müebbet hapis cezası alanlar için özgürlük umudu olarak serbest bırakılmaları gerekliliğinin dünyada kabul edildiğini anlattı. Hapishanelerin “sanayileştiğini” belirten Kanar aynı zamanda bugün işkencehaneye dönüştürüldüğünü ifade etti.
Her iki oturum da soru-cevap bölümleriyle bitirildi.
Kızıl Bayrak / İstanbul