İşkenceye Karşı Mücadele ve İşkence Görenlerle Dayanışma Günü açıklamaları

26 Haziran İşkence Görenlerle Dayanışma Günü vesilesiyle İstanbul, Van, Diyarbakır, Ankara, Adana ve Urfa'da açıklama yapıldı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 26 Haziran 2019
  • 16:53

26 Haziran “İşkenceye Karşı Mücadele ve İşkence Görenlerle Dayanışma Günü” vesilesiyle bugün İstanbul, Van, Diyarbakır, Ankara, Adana, Urfa'da açıklamalar yapıldı.

İstanbul

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) İstanbul Temsilciliği İHD İstanbul Şube binasında basın toplantısı yaptı.

Saat 13.00'te yapılan basın toplantısında açıklamayı İHD İstanbul Şube Sekreteri Leman Yurtsever okudu.

Her günün işkence görenlerle dayanışma günü olduğu vurgulanan açıklamada, insanlığa karşı bir suç olan işkencenin mutlak olarak yasak olduğu iktidara şu ifadelerle hatırlatıldı:“Hiç bir istisnai durum, ne harp hâli ne de bir harp tehdidi, dâhili siyasi istikrarsızlık veya herhangi

başka bir olağanüstü hâl, işkencenin uygulanması için gerekçe gösterilemez. Bir başka deyiş ile,

neyle suçlanırsa suçlansın hiç kimse işkence ve diğer kötü muamele uygulamalarına maruz bırakılamaz.”

Türkiye'de son yıllarda işkencenin arttığına vurgu yapılan açıklamada “Sadece içinde bulunduğumuz aylarda yaşanan Urfa Halfeti ilçesinde ve Ankara’da işkenceye maruz kalan kişilerin veya yakınlarının ya da avukatlarının mahkeme kayıtlarına yansıyan anlatımları ve kurumlarımız dahil ilgili hak temelli kurumların raporlarıyla görünürlük kazanan- işkence ve diğer kötü muamele uygulamaları dahi işkencenin gündelik hayatımızın içinde herkes tarafından hissedilen ne denli sıradan bir olgu haline geldiğinin göstergesidir.” denildi.

İşkencenin artmasında cezasızlık politikasının etkin bir rolü olduğu vurgulanan açıklamada işkencenin önlenmesini için talepler şu şekilde ifade edildi:

*Başta OHAL döneminde çıkartılan KHK’ler ve OHAL’i fiilen devam ettiren 7145 sayılı yasa olmak üzere işkence ve diğer kötü muamele uygulamalarının önünü açan, cezasızlık zırhını kuvvetlendiren, gözaltı süresini 12 güne çıkaran, usul güvencelerini ortadan kaldıran tüm yasal düzenlemeler iptal edilerek işkence mutlak yasağını güvence altına alacak yeni yasal düzenlemeler bir an önce gerçekleştirilmelidir.

*İşkencenin önlenmesinde önemli bir araç olan “bağımsız ve tarafsız ulusal önleme mekanizması”

işlevini üstlendiği iddia edilen mevcut Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) kaldırılmalı, BM İşkenceye Karşı Sözleşmeye Ek İhtiyari Protokol (OPCAT) ve BM İşkenceyi Önleme Alt Komitesi’nin (SPT) önerileri ışığında amaca yönelik etkin bir ulusal önleme mekanizmasının oluşturulmasına yönelik ilgili tüm tarafların katılımı ile bir hazırlık süreci planlanmalı, alıkonma yerleri tüm sivil ve demokratik kitle örgütlerinin denetimine açılmalıdır.

*İşkence mutlak yasağının sağlanması tümüyle devletin bir görevi olmakla birlikte, bu konuda toplum olarak bizlerin de sorumluluğunu hatırlatmak isteriz.

Çünkü bir arada yaşadığımız yurttaşlardan bir kısmına bizzat “bizim adımıza” acı çektirilmesine izin veremeyiz. İnsanlık onurunu korumak, insan olmayı sürdürebilmek için herkesin ödevidir. Bu nedenle işkencenin önlenmesi ve işkencenin yol açtığı acıların görülmesi hepimizin ortak sorumluluğudur.”

Van

İHD Van Şubesi’nde ise İHD ve TİHV ortak açıklama yaptı. Açıklamayı okuyan İHD Van Şube Başkanı Murat Melet,

işkencecilerin bir an önce yargılanması gerektiğini belirterek “Kürdistan bir işkencehaneye çevrilmek isteniyor. Bugün 26 Haziran İşkenceye Karşı Mücadele ve İşkence Görenlerle Dayanışma Günü olabilir; fakat biz başta Kürdistan'da, Türkiye'de, Ortadoğu ve tüm dünyada biran önce işkenceye son verilmesi çağrısında bulunuyoruz” dedi.

Diyarbakır

Diyarbakır'da İHD, TİHV, HAK İnisiyatifi, Diyarbakır Tabip Odası ile Diyarbakır Barosu, Bağlar ilçesinde bulunan Koşuyolu Parkı'ndaki İnsan Hakları Anıtı önünde basın açıklaması yaptı.

Açıklamayı TİHV Üyesi Elif Turan okudu. Günün tarihçesine kısaca değinen Turhan son aylarda kamuoyuna yansıyan işkence olaylarını hatırlatarak 'işkencesiz bir dünyanın mümkün olduğunu' vurguladı.

Ankara

Ankara'da TİHV, İHD, Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi, Ankara Tabip Odası (ATO), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şubesi basın açıklaması yaptı.

İHD Ankara Şube binası önünde yapılan açıklamada basın metni İHD MYK üyesi Nuray Çevirmen okudu.

Urfa ve Halfeti'deki işkenceleri hatırlatan Çevirmen, işkenceye karşı sessiz kalmayacaklarını vurgulayarak, işkencenin sonlanmasını istedi.

Adana

İHD Hukuk Komisyonu Adana Şubesi şube binasında basın toplantısı yaptı. Toplantıda açıklamaya İHD üyesi Avukat Zelal Demiray okudu.

Demiray hapishaneler başta olmak üzere Türkiye'de 2018 ve sonrasındaki işkenceyi şu ifadelerle aktardı: “İHD dokümantasyon biriminin verilerine göre; 2018 yılında hapishanelerde yapılan şikayet başvurularında 1149 kişi işkence ve kötü muameleye uğradığını belirtmiştir. En az 23 mahpus şüpheli bir şekilde hapishanelerde yaşamını yitirmiştir. Bu şüpheli ölümlere ilişkin iddiaların mevcudiyetine rağmen bilgimiz dahilinde olan etkin soruşturma süreçleri bulunmamaktadır. 356 kişi gözaltında kaba dayak ve diğer yöntemlerle, 246 kişi gözaltı yerleri dışında, 2 bin 598 kişi güvenlik güçlerince müdahale edilen toplantı ve gösterilerde işkence ve diğer kötü muamele ile karşılaşmıştır. 160 kişi ajanlık dayatması nedeniyle işkence ve kötü muameleye uğradığını belirtmiştir. Yine 2019 yılının ilk 5 ayında ise gözaltında, gözaltı yerleri dışında, toplumsal gösterilerde ve hapishanelerde işkence gördüğünü belirten 1160 kişi belirlenmiştir.”

İşkencenin bir devlet politikası haline geldiğini belirten Demiray, son olarak insanlık onurunun korunması için herkesin işkenceye karşı sorumlu olduğunu ifade ederek duyarlılık çağrısı yaptı.

Urfa

Urfa'da Urfa Barosu baro binası önünde açıklama yaptı. Açıklamada metni Baro Yönetim Kurulu üyesi Mevlüt Güneş okudu.

Güneş işkenceyi önlemek için cezasızlık politikasına son verilmesi gerektiğini vurguladı.