HDP’den kuraklık raporu: “Gıda krizi kapıda”

HDP Ekolojik Komisyonu, sunduğu raporda kuraklık ve iklim krizinin sınıfsal bir ekonomi krizi haline geldiğini belirterek “Kapıda çok ciddi bir gıda krizi var” dedi.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 06 Haziran 2021
  • 19:15

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ekoloji Komisyonu, 5 Haziran Dünya Çevre Günü vesilesi ile Kuraklık Durum Raporu’nu HDP Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısıyla sundu. HDP Ekoloji Komisyonu Eş Sözcüleri Menekşe Kızıldere, Naci Sönmez ve İzmir Milletvekili Murat Çepni'nin katıldığı basın toplantısında söz alan Menekşe Kızıldere:

Türkiye’de yaşanan ekolojik krizlerin baş müsebbibi zaten iktidarın kendisidir. Türkiye’de geri dönülmez şekilde zarar gören ekosistemler vardır. İklim krizi ile birlikte Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyada hava olayları rejimi değişmiş, mevsimlerde değişme yaşanmış ve hava sıcaklıkları değişmiştir. Türkiye’de total hava sıcaklığı artmış ve bu artık kuraklık krizine dönüşmüştür. Türkiye’de 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde vurgulanması gereken en önemli sorun giderek artan kuraklık sorunudur. Ülkedeki tüm ekosistemler direk ve dolaylı olarak iklim krizi ile birlikte gelen kuraklık krizinin tehdidi altındadır.”

Gıda krizi

Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre 2019 yılından beri iklim krizi kaynaklı kuraklığa ilişkin birçok uyarı yapıldığını kaydeden Kızıldere şunları ifade etti:

Su rezervlerinin son 30 yılda yüzde 48 azaldığı, bu azalmanın son 10 yılda yüzde 38’lik bir hız artışı gösterdiği uyarısı yapılmıştır. Bunun neticesinde 2021 yılında kurak 6 ay içinde sene başında 22 ilde etkili iken Haziran başında 41 ilde etkili olmuştur. Kuru ve sıcak rüzgârlar tarlalara ekilen tohumların mahsule dönüşmeden yok olmasına sebep olurken, sulama suyu bulunamamaktadır. Hayvan besicileri artan yem fiyatları ve susuzluk yüzünden iflas noktasına gelmiştir. Gıda piyasası üreticinin zararı fakat büyük sermaye gruplarının karına dönüşmüştür. Halkın alım gücü düşmüş, gıda fiyatları kontrolsüz şekilde yükselmiştir. Yoksulluk hatta açlık artık bir toplum gerçeğidir. Yurttaşlarımız canlarından vazgeçme noktasına gelmiştir. Mevcut iktidar ile birlikte kuraklık ve iklim krizi sınıfsal bir ekonomi krizi haline de gelmiştir. Kapıda çok ciddi bir gıda krizi vardır. Tüm bunların ardında çöken ekosistemler vardır.”

Zararlı faaliyetler

Krizden çıkış için çiftçi ve hayvancıların yükselen üretim ihtiyaçları fiyatlarına karşın hibe ve sübvansiyon programları ile desteklenmesi, tahrip olan ekosistemlerin iyileştirilmesi, su varlıklarının korunması ve iyileştirilmesi, ülkenin dört bir yanına kanser gibi yayılan maden, fosile dayalı enerji, inşaat ve ihraçları olan taş ve mermer ihtiyacı, mega projeler ve yöre halkına zarar verecek her tür faaliyetin durdurulması gerektiği uyarısında bulunan Kızıldere şunları vurguladı:

“İklim krizi ve kuraklık için hem yerel hem ulusal ivedi politikalar üretilmeli ve önlemler alınmalıdır. İklim değişikliği gerçekleşmekte olduğu için kuraklık gözetilerek adaptasyon programları oluşturulmalıdır.”

“Tek yol iktidarın değişmesi” 

Kızıldere, iklim krizi ve kuraklığa karşı Türkiye’nin tek çıkar yolunun AKP iktidarının el değiştirmesi olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

Fakat bu çözümlerin hiçbiri mevcut iktidar ile mümkün değildir en başta değişmesi geren bu yönetim krizine dönüşen iktidarın kendisidir. Yönetildikleri ve felakete sürükledikleri ülkeden kirli ellerini çekmelidirler. Mevcut iktidarın düzletebileceği hiçbir alan kalmamıştır. 5 Haziran Dünya Çevre gününde, iklim krizi ve kuraklığa karşı Türkiye’nin tek çıkar yolu, AKP iktidarının bir an evvel değişmesidir."