Hapishanede iki kez intihar girişimi

Burhaniye Hapishanesi'nde bulunan Veysel Işık'ın, iki kez intihar girişiminde bulunduğu ailesi tarafından açıklandı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 26 Aralık 2021
  • 12:54

Burhaniye Hapishanesi’nde tutulan 30 yaşındaki mahpus Veysel Işık’ın iki kez intihar girişiminde bulunduğu ailesi tarafından duyuruldu. Işık’ın amcası Coşkun Işık, yeğeninin hapishanede işkence gördüğünü, baskılara dayanamayarak intihar girişiminde bulunduğunu söyledi. Hapishane müdürüyle görüşen amca Işık, müdürün kendisine “İlgileniyoruz. Bir sorun yok” dediğini aktardı. Yeğeninin hayatından endişe duyduğunu söyleyen Işık, “Her an Veysel’in ölüm haberini alabilirim…” diyor.

 “Boğazından göbeğine kadar dikiş atıldı”

Hacı Bişkin’in Gazete Duvar’da yer alan haberine göre çocukluğundan beri amcası Coşkun Işık’la yaşayan Veysel Işık, şu an Burhaniye Hapishanesi’nde tutuluyor. 20 gün önce yeğeninin açık görüşüne giden Işık, görüşmenin gerçekleşmemesi için kendisine zorluk çıkartıldığını söyledi. Hapishane müdürüyle görüştükten sonra yeğenini görebilen Işık şunları söyledi:

“Ölüm orucuna girmişti. Kendisine neden diye sorduğumda, ‘Bana zulüm yapıyorlar, işkence gördüm…’ dedi. Ölüm orucunda olan birini hücreye koymuşlar. Durumu çok kötüydü.”

Amca Işık şöyle devam etti:

“Kendisine yapılanlara dayanamayarak jilet yutmuş. Hastaneye kaldırılınca boğazından göğsüne kadar dikiş atılmış. Tedavinin ardından yine cezaevine getiriliyor. İyileştikten sonra yeniden aynı uygulamalara maruz kalınca ‘yaşamak istemiyorum’ diyor ve ikinci kez jilet yutuyor. Tüm bu yaşanılanlar bir ay içerisinde oldu. Kendisi şu an ruhen çökmüş durumda.”

“Müdür yardımcı oluyoruz” dedi

Işık, yaşanılanların ardından yeniden hapishane müdürüyle görüştüğünü söyleyerek, “Biz burada kendisine iyi bakıyoruz. Yardımcı oluyoruz” dediğini söyledi. Işık yetkililere şu şekilde seslendi:

“Benim yeğenim hiperaktif bir çocuk. Saldırganlaşabiliyor. Çok çabuk dolduruşa da gelebiliyor. Tedavi edilmesi lazım. Cezaevi müdürüne bunları anlattığımda yardımcı olacağını söyledi. Fakat yardım edilmediğini gördük. Yeğenim bana, ‘Serkan adında bir gardiyan ve cezaevinin ikinci müdürü Tuna Bey benimle çok uğraşıyor. Bu adamlar beni öldürecek’ diyor. Yeğenimin başına bir şey gelmeden bu cezaevinden başka bir yere nakledilmesini istedim. Daha gencecik bir çocuğun ölmesini istemiyorum. Yine intihar ederse bu kez kurtulamaz. Her an Veysel’in ölüm haberini alabilirim. Çok geç olmadan sesimizin duyulmasını istiyorum.”