Harmandalı Geri Gönderme Merkezi'nde yaşananlar ile ilgili basın açıklaması yapıldı.
İzmir’de bulunan Harmandalı Geri Gönderme Merkezi’nde (GGM) tutulan mültecilerin avukatları ile görüşmeleri geçtiğimiz günlerde engellenmiş, merkezden yapılan açıklamada ise 226 mülteci sınır dışı edilmişti.
İzmir Barosu, ÇHD, İzmir Mülteci Dayanışma Platformu, Halkların Köprüsü Derneği ve İHD İzmir’de yaratılan mülteci düşmanlığına karşı Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması yaptı. “Bizi soyanlar göçmen ve yoksul değil, buralı ve zengin” yazılı pankartın açıldığı eylemde yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Ülkemiz her geçen gün artan hayat pahalılığına, işsizliğe, ulaşım ve fatura zamlarına, esnek ve güvencesiz çalıştırma ile belirginleşen, sendikasızlaştırma ile perçinlenen emek sömürüsüne, işçi cinayetlerine, intiharlara, kadın cinayetlerine, nefret cinayetlerine sahne oluyor. Artan bu saldırılara karşı kadınlar, LGBTİ+ bireyler, öğrenciler, işçiler, emekçiler, ezilen halklar; sokaklarda meydanlarda binler olarak, fabrikalarda greve, işgale çıkarak, üniversiteleri özgürleştirme mücadelesi vererek, direniyor. En ufak bir meşru hak arayışını dahi gölgeler içinden korku ile izleyenler ise halkın tüm bu öfkesini göçmenlere yöneltmeye çalışıyor.”
“Videolarda Geri Gönderme Merkezinden yardım çığlıkları atıldığı duyulmaktadır” diye hatırlatılan açıklama şu şekilde devam etti:
“Öncelikle, İzmir İli Valiliğine bağlı olan bu kurum bir cezaevi değildir, içeride barındırılan yabancı uyruklu kişiler hukuken kesinleşmiş bir mahkûmiyet kararına dayalı olarak suçlu sayılan kimseler değildir.”
“Bizi soyanlar göçmenler ve yoksullar değil, buralı zenginlerdir”
Kamu kurumlarında benimsenen keyfi yasakçı tutumların eleştirildiği açıklamada şunlar ifade edildi:
“Tanık olunan ve kamuoyuna gerçek dışı bir biçimde yansıyan olaylar açık bir insan hakları ihlalidir, bu ihlale karşı durmak savaştan ve felaketten kaçarak buraya gelen göçmenlerin ve mültecilerin haklarını savunmaktan başka bir şey değildir”
Avukatların neden müvekkilleri ile görüştürülmediğinin hala açıklanmadığı belirtilen açıklamada göçmenlerin otobüslere bindirilerek sınır dışı edildiği belirtildi. Açıklamada son olarak şu ifadelere yer verildi:
“Hukuka aykırı olarak, kanunsuz emri uygulayan ve zorla sınırdışı etme zorbalığına katılan tüm personellerden, avukatların üzerine otobüs sürerek onları ezme emri veren kolluk amirinden, şoför ve güvenlik personellerine kadar bu suça ortak olan herkes hakkında derhal soruşturma başlatılması için tüm sürecin takipçisi olacağımızı bildiririz.
Son olarak unutulmamalıdır ki; Bizi soyanlar göçmenler ve yoksullar değil, buralı zenginlerdir.”