Taksim Dayanışması, Haziran Direnişi’nin üzerinden 5 yıldan fazla zaman geçmesine karşın bileşenleri hakkında soruşturma başlatılarak ifadeye çağrılmalarına ilişkin basın toplantısı düzenleyerek, direnişi “darbe” ve “terör”le ilişkilendirme girişimlerine tepki gösterdi.
“Bu direnişe suç atfedilemez”
Saat 13.00’te Karaköy’deki Mimarlar Odası’nda başlayan basın toplantısında Taksim Dayanışması adına Mücella Yapıcı tarafından basın açıklaması okundu. “Gezi ülkemizin toplumsal tarihinin en parlak ve en onurlu sayfasıdır” denilen açıklamada, iktidarın hukuk tanımayan uygulamalarının Mayıs ayı sonunda amansız bir şiddete dönüştüğü hatırlatıldı. Devamında özgürlük ve demokrasi talepleriyle ülkenin dört bir yanında eylemlerin başladığı hatırlatılarak, bu eylemin ilk günden beri karalanmaya, hak taleplerinin suç unsuru gibi gösterilmeye ve gerçekliğin çarpıtılmaya çalışıldığına dikkat çekildi. Haziran Direnişi’nin yargılanamayacağı, hakkında şaibe dahi yaratılamayacağı vurgulandı. Açık şekilde tartışmalar yapılarak kararlar alındığı hatırlatılan açıklamada, “Gezi’nin şefi yoktur” denildi ve “içeride veya dışarıda finansörü” olmadığı kaydedildi. Bu süreçte onlarca kişinin gözünü kaybettiği, binlerce kişinin yaralandığı, katledilenlerin faillerininse korunduğuna dikkat çekilen açıklamada, yargılanması gerekenlerin ölüm ve yaralanmalara neden olanlar olduğu ifade edildi. Haklı talepler karşısında düşman yaratma, suç icat etme ve “darbe ve terör örgütü” çıkarma girişimlerine tepki gösterilerek ilk günkü taleplerinin arkasında oldukları belirtildi.
“Suçlamalar deli saçmasıdır”
Açıklamanın okunmasının ardından Taksim Dayanışması bileşenlerinin temsilcileri konuştu.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, katledilen 8 kişiyi anarak başladığı konuşmasında Haziran Direnişi’nin, bir kişinin ağzından çıkan sözün kanun sayılmasına ilk büyük itiraz olduğunu belirtti. Direnişe suç atfetmenin herhangi bir karşılığı olmadığına dikkat çekti.
KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik tek adam rejiminin üzerinden 5 buçuk yıl geçen Haziran Direnişi’nden suç yaratmaya çalıştığını vurgulayarak, yaklaşan yerel seçimler ve kriz nedeniyle demokratik haklarını kullananlar hakkında geçmişe dönük taramalar yapılarak böylesi adımlar atıldığını ifade etti. O dönem aldıkları 2 günlük grev kararının arkasında olduklarını vurguladı.
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz iktidarın Gezi kabusunun bitmediğini belirterek Gezi’ye dönük suçlamaların deli saçması olduğunu ifade etti. Haziran Direnişi’nin “birilerinin başlattığı dış güçlerin oyunu” olmadığına dikkat çekerek “Gezi’deydik” dedi. Dönemin vali ve polis müdürlerinin ise “FETÖ” gerekçesiyle tutuklu olduğunu belirtti.
TTB Merkez Konseyi Başkanı Sinan Adıyaman, direniş sürecinde hekimler olarak yaralılara yardım ettiklerini, bu nedenle “görevlerini kötüye kullandıkları” gerekçesiyle yargılandıklarını ve beraat ettiklerini hatırlattı ve geri adım atmayacaklarını belirtti.
CHP milletvekilleri Ali Şeker ve Gökhan Zeybek ile HDP milletvekili Oya Ersoy'un konuşmasının ardından Berkin Elvan'ın annesi Gülsüm Elvan konuştu. “Gezi biziz. Kimse Gezi’yi bir örgüte bağlayamaz” diyen Elvan, “O park bizim yaşam alanımızdır. Yaşam alanımızı bizden alamazlar. Vazgeçmeyeceğim. Yine Gezi olacağım yine Gezi olacağım” dedi.
Gülsüm Elvan'ın konuşmasının ardından basın toplantısı sona erdi.
Kızıl Bayrak / İstanbul