Galatasaray Meydanı yasağına karşı başvuru reddedildi

Galatasaray Meydanı’nın Cumartesi Anneleri’ne yasaklanması kararına karşı “yürütmeyi durdurma” talebiyle İdare Mahkemesi’ne yapılan başvuru reddedildi.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 19 Eylül 2023
  • 18:30

Başta Cumartesi Anneleri'nin kaybedilen ve katledilen yakınlarının akıbetini sormak için yaptığı eylem olmak üzere, Galatasaray Meydanı'nın eylemlere yasaklanmasına karşı “yürütmeyi durdurma” talebiyle İdare Mahkemesi’ne yapılan başvuru reddedildi.

2018 yılında Cumartesi Anneleri’nin 700’üncü hafta eylemine yapılan polis saldırısı sonucu darp edilerek gözaltına alınan 46 kişi hakkında, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet suçundan 2020 yılında dava açılmıştı. İnsan Hakları Derneği (İHD) üyesi avukatlar ise polisin fiziki şiddetine maruz kalarak gözaltına alınan kayıp yakını Maside Ocak ve İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri için Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu.

Başvurunun ardından AYM, “kötü muamele yasağı” yönünden ihlal kararı vermese de “toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının” ihlal edildiğine ilişkin karar verdi. AYM’nin verdiği “ihlal” kararına rağmen Cumartesi Anneleri’nin Galatasaray Meydanı’ndaki eylemi bu kez Beyoğlu Kaymakamlığı’nın “yasak” kararı gerekçe gösterilerek 24 haftadır engelleniyor. Cumartesi Anneleri ve insan hakları savunucuları her hafta gözaltına alınıyor.

AYM'nin verdiği “ihlal” kararının ardından, alanın yasaklanması kararına karşı “yürütmeyi durdurma” talebiyle İdare Mahkemesine başvuru yapıldı. Mezopotamya Ajansı'nda yer alan habere göre mahkeme, başvuruyu reddetti.

“Dilekçeler yanıtsız kaldı”

İHD’nin avukatlarından ve kayıp yakını olan Avukat Jiyan Tosun, Galatasaray Meydanı için verilen yasak kararına, hukuki süreçlere ve yaptıkları suç duyurusu başvurularına dair değerlendirmelerde bulundu. AYM’nin “ihlal” kararını Beyoğlu Kaymakamlığı’na gönderdiklerini belirten Tosun, “AYM kararına uyun” şeklinde sık sık kaymakamlığa gönderdikleri dilekçelerin yanıtsız kaldığını söyledi.

İstanbul Valiliği’nin “genel emir” kararına karşı geçen yıl İstanbul 10’uncu İdare Mahkemesi’nde açtıkları “yürütmeyi durdurma” yönündeki dava taleplerinin iki hafta önce 2577 sayılı kanunun 27'nci maddesi koşullarının bir arada gerçekleşmediği gerekçesiyle reddedildiğini belirten Tosun, yargı sürecinin itiraz üzerine İstinaf mahkemesinde halen devam ettiğini söyledi. Mahkemenin valiliğin “genel emirine” ilişkin ise bir karar vermediğini ifade eden Tosun şunları söyledi:

“Kolluk da buna istinaden her seferinde müdahale ediyor. Her hafta kolluk, Valiliğe bir yazı yazarak bu yasaklamayı talep ediyor ve kaymakamlık da başka hiçbir gerekçe sunmadan emniyetin gönderdiği talep yazısının altına ‘olur’ şeklinde imza atarak yasaklama kararı veriyor.”

“Polislerin soruşturulması engelleniyor”

Her hafta düzenlenen eylemlerde polisler hakkında ayrı ayrı suç duyurularında bulunduklarını ifade eden Tosun şöyle devam etti:

“Şimdiye kadar 943’ncü hafta için savcılık soruşturma izni verilmesi talebiyle valiliğe başvurdu. Valilik, ‘soruşturma izni verilmemesi’ yönünde kararını bir ön inceleme raporuyla; aslında hiçbir araştırmada yapmaksızın, suça karışan polislerin ifadesini almadan, polisleri tespit etmeden, görüntüleri de incelemeden ‘soruşturma izni verilmemesi’ kararı verdi. Biz de o karara karşın idare mahkemesine itiraz yoluna gittik. Ama henüz sonuçlanan bir şey yok. Diğer 23 hafta için ise soruşturmalar devam ediyor şu anda.”

Tosun, eylem nedeniyle Cumartesi Anneleri ve insan hakları savunucularına karşı her hafta ayrı ayrı soruşturmalar açıldığını da sözlerine ekledi.

AYM’ye yeni bir başvuru yapma hazırlıklarının olduğunu belirten Tosun, “Etkin soruşturma yapılmaması nedeniyle ‘adil yargılanma hakkı’ kapsamında da başvuracağız” diye belirtti.

“Dayanışmaya ihtiyaç var”

AYM’nin “ihlal” kararını yaklaşık 4,5 yıl geçtikten sonra verdiğini hatırlatan Tosun, AYM kararlarının geç olmasından kaynaklı etkilerinin de alana yansımadığını belirtti. Galatasaray Meydanı’na ulaşabilmek için politik atmosferin değişmesi gerektiğine dikkat çeken Tosun, şöyle devam etti:

“Türkiye’de şu anda ciddi bir şekilde özellikle toplantı, gösteri yürüyüşü ve ifade özgürlüğü anlamında, elbette ki diğer haklar anlamında da ciddi bir baskı döneminden geçiyoruz. Cumartesi Meydanı, kayıp yakınları için çok önemli çünkü bir buluşma mekanı. Bu meydana bir an önce ulaşabilmenin yolu dayanışmadan geçiyor.”