"Erişim engeli/yayın yasağı" ile çirkeflerini örtmeye çalışıyorlar

Mafyatik rejim, alelacele Mardin Derik'te dün yaşanan kaza/katliam haberlerine de yayın yasağı getirdi.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 23 Ağustos 2022
  • 12:15

TRT’nin tüm kanalları ile Anadolu Ajansı’nı iktidarın borazanı olarak kullanan AKP, ‘merkez medya’ diye tanımlanan TV, radyo kanalları, gazeteler, dergiler ve internet sitelerini de adım adım ele geçirdi. Bu medyanın %95’nin saray rejimi tarafından kontrol edildiği sık sık dile getirilen bir gerçek.

Sosyal medya alanının etkin şekilde kullanılmaya başlamasından sonra, AKP ‘ak troller’ diye adlandırılan maaşlı bir ‘tetikçi/linççi ordu’ oluşturdu. Gerçekleri çarpıtmaya, Orta Çağ artığı gerici ideolojilerini propaganda etmeye o kadar önem verdiler ki, ellerinden gelse toplumun farklı bir söz duymasını bile engellerlerdi. Elbette bu kadarına güçleri yetmedi ve her şeye rağmen gerçekleri topluma taşımaya çalışan, kokuşmuş rejime muhalif bir medya varlığını sürdürdü.

Çöküş noktasına yaklaştığı görülen mafyatik saray rejimi Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ile muhalif basını tehdit ediyor. Sık sık ağır cezalar kesiyor. Bu kadarı da yeterli olmayınca rejiminin aparatı gibi çalışan yargı eliyle bazı haber içeriklerine ‘erişim engeli, içerikten kaldırma, yayın yasağı’ konmaya başladı. Rejim suçlarını, ihmallerini, kepazeliklerini, çirkeflerini, ahlaksızlıklarını, zorbalıklarını konu edinen haber, yorum, makale yani tüm içeriklere erişim engeli getirerek güya örtmeye çalışıyor.

‘Erişim engeli’, ‘yayın yasağı’, ‘içerikten çıkarma’ adı altında uygulanan sansür geçmişe dönük de işletilmeye başladı. Bunun son örneği, geçen hafta yargı eliyle AKP şefinin oğlu Bilal Erdoğan’la ilgili birçok haber linki için ‘içerikten çıkarma’ kararının verilmesinde görüldü.

İstanbul Anadolu 1. Sulh Ceza Hakimliği 18 Ağustos’ta aldığı kararla 20'ye yakın içeriğe erişimi engelledi. Haberlerin, çeşitli ihaleler ve arazi işleriyle, yani rant ve talanla ilgili olması dikkat çekti. Göründüğü kadarıyla, bu haberlerin saray rejiminin yıkılmasından sonra ‘suç delili’ oluşturabileceği korkusu var adamlarda.

***

Bu arada AKP Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu’nun eşi Ünsal Ban’dan ayrılmasına ilişkin haberlere de erişim engeli getirildi. Eski Türk Hava Kurumu Rektörü, 2015 seçimlerinde AKP’den aday adayı olan Ünsal Ban’da saray rejiminin torpillilerinden. Böyle bir olayın haberlerine ‘erişim yasağı’ getirilmesi tuhaf görünse de basına yansıyan ayrıntılar, aile üzerine vaazlar vermeye pek meraklı olan AKP’lilerin seviyesini gösteren bilgiler olduğunu gösteriyor. BirGün gazetesinde yer alan habere göre, boşanma konusunda Ünsal Ban Twitter’den şu bilgileri paylaşıyor:

“Sevgili dostlar 2019 yılında evlilik yaptığım Zehra Taşkesenlioğlu tamamen yalan ve iftiralarla dolu bir dilekçe ile benden maddi 50 milyon manevi 20 milyon para istemektedir. Kamuoyuna duyurulur… Bundan sonra bende açık olmak zorundayım... her şeyi yazma hakkım doğmuştur. Tamamen yalan ve iftiralarla dolu olan bir boşanma dilekçesi, haysiyetimi, onurumu çiğnemiştir... Şunun bilinmesini isterim ki bundan sonra açıklayacağım bilgiler, dökümanlarla uğrayacağım ölüm tehdidi, zararlardan tamamen Ali Fuat Taşkesenlioğlu ve Zehra Taşkesenlioğlu sorumludur.”

***

Mafyatik rejim, alelacele Mardin Derik’te yaşanan kaza/katliam haberlerine de yayın yasağı getirdi. Beşli çete diye anılan müteahhitlerden Cengiz Holding'in de adının geçtiği kaza/katliamda 20 kişi hayatını kaybetmişti. HDP Sözcüsü Ebru Günay kazaya sebebiyet veren tırların Cengiz Holding'e ait olduğunu ifade etmişti.

Derik Sulh Ceza Hakimliği, “Toplum sağlığı, milli güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği ve suç işlenmesinin önlenmesi” gerekçelerini sıralayarak yayın yasağı getirdi. Kuşkusuz yayın yasağının burada sıralanan gerekçelerle bir alakası yoktur. Bu olayda ilk dikkat çeken şey saray rejiminin ihmal suçu ile beşli çeteden Cengiz Holding'in adının da bu suçla anılmış olmasıdır. Zira Antep’te de benzer bir kaza/katliam olmuş ancak haber yasağı getirilmemişti.

Bu ve benzer örnekler, ayakta kaldığı her gün toplum için ağır bir faturaya mal olan kokuşmuş mafyatik rejimin suçlarını örtme telaşı içinde olduğuna işaret ediyor. Ancak dendiği gibi “Güneş balçıkla sıvanmaz!” Bu rejim de suçlarını artık ne sansürle ne yasakla ne erişim engelleriyle örtülebilir.