Faşist tek adam rejimine doğru adım adım ilerleyen AKP iktidarının şefi Erdoğan, Ensar Vakfı’nın Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlediği 38. Genel Kurulu’nda konuştu.
Toplu tecavüz ile gündeme gelen, Erdoğan ve sermayesi ile bağı ortada olan Ensar Vakfı, tecavüzün ortaya çıkmasından sonra da dinci-gerici partinin bakanları, milletvekilleri tarafından toplu halde korunmuştu. Bu açıdan vakfın genel kurulunda söz alması tesadüf olmayan Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimi ve hileli referandum sonucunun ardından çözülemeyen siyasal krize ilişkin açıklamalarına devam etti.
Referandum sonrasındaki politik yenilginin ağırlığını hala üzerinden atamadığı görülen Erdoğan, bu siyasal yenilgiyi, kültürel ve sosyal dayanaklarını sağlamlaştırarak aşmaya dönük şu vurguyu yaptı: “Biliyorsunuz siyasi olarak iktidar olmak başka bir şeydir. Sosyal ve kültürel iktidar ise başka bir şeydir. Biz 14 yıldır kesintisiz siyasi iktidarız. Ama hala sosyal ve kültürel iktidarımız konusunda sıkıntılarımız var.”
Çocuk istismarıyla gündem olan vakfın genel kurulunda gençliğe seslenen Erdoğan, her vesileyle dile getirdiği Haziran direnişi korkusuna bu açıklamasında da yer verdi. Haziran direnişi korkusunun yanı sıra “dindar ve kindar gençlik” özlemlerini hayata geçirdiğini ifade eden Erdoğan, “vatan, millet, bayrak, ezan sevgisi” üzerinden demagojilerini sürdürdü.
Konuşmanın devamında Türk milliyetçiliğinin sembollerinden birisi olan Kızıl Elma imgesi üzerinden 2053 hedefine dair bir vurgu yaptı. Resmi tarihin ayrıştırıcı ve kafa tasçı ideolojisinin bir görüntüsü olan Kızıl Elma, yer yer “Türk devletlerinin birliktelikleri” için kullanılmış, yer yer ise “dünya hakimiyeti” ideallerini resmetmiştir. Aynı zamanda, komünizmin enternasyonal ve sınırsız dünya ideolojisine karşı bir silah olarak da öne sürülen bu özlemi dile getiren Erdoğan bunu, gençliğin dinamizminin göstergesi olan Haziran direnişi ile kıyasladı. Haziran direnişinin yıl dönümü yaklaşırken böylesi bir kıyaslama ve vurgu olsa olsa korkunun ifadesidir.