Diyarbakır Barosu Avukat Hakları Merkezi, avukatlara yönelik açılan soruşturmalara ilişkin rapor hazıladı. 5 Nisan Avukatlar Günü’nde hazırladığı raporu paylaştı. Tahir Elçi Konferans Salonu önünde gerçekleştirilen basın açıklamasına baro üyesi çok sayıda avukat katıldı.
Hazırlanan rapor ile ilgili açıklamayı avukat Büşra Eylül Özgültekin okudu. Özgültekin, bir Avukatlar Günü’nü daha avukatların maruz kaldığı baskılar, hukuki, siyasi ve toplumsal krizlerin yaşandığı bir ortamda karşıladıklarını dile getirerek sözlerine başladı.
Raporda, 2020 yılında baro üyesi avukatlar ve Yönetim Kurulu üyeleri hakkında açılan soruşturma ve kovuşturmalara dair şu bilgiler yer aldı:
* 12.03.2020 tarihinde Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma kapsamında 5 avukat gözaltına alındı.
* 20.11.2020 tarihinde Diyarbakır Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilen karar gerekçesiyle 32 avukat hakkında yakalama ve gözaltına kararı verildi.
* DTK'nin bazı çalışmalarına katıldığı iddiasıyla birçok avukat gözaltına alındı. En az 12 avukat hakkında katıldıkları bazı DTK faaliyetleri nedeniyle TCK 314/2 maddesi kapsamında "örgüt üyesi" suçlamasıyla davalar açıldı. 1990-1994 arasında Baro Başkanlığı görevi yapan Av. Fethi Gümüş 7 yıl 6 ay hapis, yine 2008-2012 dönemleri arasında Baro Başkanlığı görevini yürüten Av. Mehmet Emin Aktar ve bir baro üyesi de 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı."
Raporda, 2016-2018 tarihleri arasında görev yapan Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet Özmen ve Yönetim Kurulu üyeleri hakkında baro faaliyetleri nedeniyle iki ayrı dava açıldığı belirtilerek, suçlamaya konu olan açıklamalar şöyle sıralandı:
* 24 Nisan 2017 tarihli “24 Nisan /Büyük Felaket: Ermeni Halkının Acısını Paylaşıyoruz” başlıklı yazı.
* 18 Aralık 2017 tarihli “Kürdistan İfadesini Cezalandırmak Utançtır, Kabul Edilemez’’ başlıklı yazı.
* 14 Eylül 2017 tarihli “Hakkari İli Oğul(Tale) Köyü Kanireş Mevkii (Siha Müdahalesi Sonucu Yaşanan Olay)” başlıklı rapor.
* 24 Nisan 2018 tarihli “Ermeni Halkının Dinmeyen Büyük Acısını Paylaşıyoruz” başlıklı açıklama."
Diyarbakır Barosu üyeleri hakkında yürütülen soruşturmalar ve açılan davalar ilişkin bilgi verildi. Raporun devamında şöyle denildi:
"Yargının tarafsız ve bağımsızlığını tümüyle yitirdiği, İfade özgürlüğü, basın özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı ve adil yargılama haklarının hiçe sayıldığı, toplumsal ayrışma ve kutuplaşmanın had safhaya çıktığı, mevcut atmosferde bizler hem mesleğimizi ve meslektaşlarımızı korumaya, hem de yurttaşlarımızın hakkını ve hukukunu korumaya, bu uğurda mücadele etmeye devam edeceğiz."