Din istismarcısı AKP-MHP rejimi, yalan, demagoji ve manipülasyonlarla bekasını sürdürmeye çalışırken rejimin din tacirliği yapan şefleri de “beka” telaşıyla pervasızlaşıyor.
Rejimin, işçi sınıfını ve emekçileri din istismarıyla kendisine bağlamak için kullandığı kurumların başında gelen Diyanet, devlet bütçesinden aldığı desteklerle ihya edilirken, emekçiler sefalete sürükleniyor. Buna rağmen Diyanet’in şefi Ali Erbaş, “beka” telaşıyla “boş alan bırakmamak”tan söz ediyor.
Emekçilerin insanca yaşam özlemlerini, inanç ve önyargılarını kendi çıkarları uğruna kullanan dinci rejimin şefi, “Hiçbir yer inançtan ayıklanmasın ki herkesi sömürebilelim” kaygısını dışa vuran açıklamalar yaptı.
Hürriyet’ten Fatma Aksu’nun aktardığına göre, Erbaş, adli yıl açılışına katılması ile ilgili tepkilere “Önderler olarak boş alan bırakmamamız lazım. Adaletsiz İslam olur mu? ‘İnanç, sokakta olmasın insanın içinde olsun, insanla Allah arasında olsun, evine, ticaretine, siyasetine, adaletine, yargısına yansımasın.’ Görüyorsunuz ortalığı ayağa kaldırıyorlar. İnançtan ayıklansın istiyorlar oraları adeta” sözleriyle yanıt verdi.
Din istismarcısının hamaseti
İşgalci, yayılmacı hedeflerle Suriye’de, Libya’da, yürüttükleri savaş ve saldırganlık politikalarını, bu yağma ve talanla emekçileri sefalete sürüklediklerini görmezden gelen Erbaş, hamasetle “Dünyamız savaşlar, salgınlar, yoksulluk, terör gibi devasa sorunların kuşatması altında tarihin en zor dönemlerini yaşamakta” demagojisi yaptı.
Kendisinin bizzat parçası olduğu AKP-MHP rejiminin güdümündeki cihatçı terör çetelerinin “İslam’ı istismar etmesinden” sözde yakınan Diyanet Başkanı, kendilerinin tam da din istismarıyla ayakta kaldıklarını unuttu.