Rant ve talan politikalarının sorgulanmasından korkan AKP iktidarı ilk olarak “soruşturma” sopasına sarıldı. “Deprem vergileri” ile ilgili sorulan sorulara ve yapılan paylaşımlara soruşturma açıldı. HDP’lilerin yaptığı yardımlar engellendi, toplanan yardımlar ve verilen desteklerde ayrımcılık yapıldı.
Bu yaşananların yanı sıra bakanların ve Tayyip Erdoğan’ın şovları bitmedi. Tayyip Erdoğan depremde hayatını kaybedenlerden birinin cenazesinde “depremin büyük bir imtihan” olduğunu ve daha önce de “böylesi imtihanlar yaşandığını” ileri sürdü.
Bugün de Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş verdiği cuma hutbesinde, “Deprem afeti bize hem dünya için hem de ahiret için bir uyarıda bulunuyor. Diyor ki ‘Evlerinizi, binalarınızı sağlam yapın. Her an gelebilirim.’ Ahiret için de işte kıyamet de böyle kopacaktır. Deprem, kıyametin bir örneğidir, alıştırmasıdır” dedi.
AKP iktidarı deprem sonrası yaşananların sorumluluğunu üstlenmemek amacıyla depremi emekçiler için olağanlaştırmak istiyor. Baskı ve soruşturmaların yanı sıra gerici iktidar din kılıfıyla da depremdeki sorumluluklarının üzerini örtmeye çabalıyor. Depremi “kıyamet” haline getiren rant ve talan düzeni politikalarıdır. Din taciri AKP iktidarı depremin yol açtığı yıkımın baş sorumlusudur.