Devlet, firmalar, yurttaşlar: Herkes borçlu

Dört ayda 601 bin kişi borcunu ödeyemediği için yasal takibe alındı, Nisan’da 103 bin kişi bankalara olan borcunu ödeyemedi, devletin borcu yüzde 134 arttı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 16 Temmuz 2019
  • 10:07

Ekonomik krizin etkisi her alanda kendisini göstermeye devam ederken yansıyan veriler hem devletin hem şirketlerin hem de bireylerin borçlarının katlanarak arttığını ortaya koymaya vedam ediyor.

2019’un ilk 4 ayında 601 bin kişi borçları nedeniyle yasal takibe alınırken sadece Nisan ayında 103 bin kişi bankalara olan borcunu ödeyemedi.

Devletin borcu da yüzde 134 artarken şirketlerin borçları da katlanmaya devam etti.

BirGün’den Ozan Gündoğdu’nun haberine göre; Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi’nin nisan raporu Türkiye’nin borç gerçeğini yeniden hatırlattı. Türkiye’de hem firmalar hem de 7’den 77’ye tüm gerçek kişiler borç batağında. Bunlara son aylarda devlet de eklendi. Rapora göre borç durgunluğa rağmen artmayı sürdürüyor. Ekonominin tüm kesimlerinin bankalara olan kredi borcu 2,7 trilyon TL’yi aşmış durumda. Buna rağmen enerji, inşaat gibi en riskli sektörlere kamu bankaları eliyle kredi verilmeye devam ediyor.

1- Tüm sektörler borç batağında

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun (BDDK) mayıs ayı raporuna göre tüm sektörlerin borçluluğu geçen yıla göre artarken, sektörlerin gelirleri azalıyor. Sektörel borçlulukta kritik seviyelerde olan 2 sektör özellikle öne çıkıyor: İnşaat ve enerji. İnşaat sektörünün 238 milyar TL nakdi kredi borcu bulunurken elektrik, gaz, su üretim ve dağıtım sektörünün ise 208 milyar TL nakdi kredi borcu bulunuyor. Enerji sektörünün artan borçluluğu karşısında halkın omzuna elektrik faturaları yansıyor. İnşaat sektörü ise krizde olmasına rağmen bankalardan kredi bulmaya devam ediyor. Geçen nisan ayına göre ciro endeksi yüzde 14 gerileyen inşaat sektörünün borcu sadece 1 yılda yüzde 12,7 arttı.

2- Devlet borçları da artıyor

Kamu kesiminin toplam brüt borcu 2019 Mart sonu itibariyle 1,2 trilyon lirayı aşmış durumda.Buna karşılık geçen yıl mart ayında kamu kesiminin brüt borcu 986 milyar liraydı. Böylece kamu kesimi borcu 1 yılda yüzde 28,2 artış göstermiş oldu. Artan borçta seçim ekonomisi ve yaşanan durgunluk sebebiyle oluşan bütçe açıkları etkili oldu. Kamu kesimi brüt borcundan kamunun sahip olduğu varlıklar düşülerek kamu kesimi net borcu ortaya çıkıyor. Kamu kesimi net borcu geçtiğimiz 1 yıl içinde tam yüzde 134 arttı. 2018 yılının mart sonu itibariyle 264 milyar TL olan kamu kesimi net borcu bu yılın mart sonu itibariyle 619 milyar TL’ye yükseldi.

3- Yurttaşın borcu can yakıyor

2019 nisan ayı içinde 103 bin kişi bankalara olan kredi borcunu ödeyemedi. Geçen yıl nisan ayında bu sayı 84 bin kişiydi. Bireysel kredi veya bireysel kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe intikal etmiş kişi sayısı, 2019 yılı ilk dört ayında 2018 yılının aynı dönemine göre yüzde 23 artarak 601 bin kişi oldu.

***

‘Sosyal patlamalar kaçınılmaz’

CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, bireysel kredi veya bireysel kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe intikal etmiş kişi sayısının Nisan 2019’da geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 24 arttığını belirterek, “Hanelerin borç sorununa acilen el atılmazsa sosyal patlamalar kaçınılmaz olacak” dedi.

Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi’nin, bireysel kredi kartı borçlularına ilişkin olarak yaptığı açıklamayı değerlendiren Erdoğdu, AKP iktidarında vatandaşların en temel ihtiyaçlarının dahi borçlanılarak karşılandığı bir kredi düzeni yaratıldığını söyledi. Reel ücretlerin enflasyona yenildiği bir ekonomide, insanların geçinebilmek için zorunlu olarak krediye yöneldiğine dikkat çeken Erdoğdu, bu durumun her geçen yıl hane halkı borçlarını artırdığını ifade ederek şöyle devam etti:

“Bu borçlar vatandaşların yeterli geliri olmamasından dolayı ödenememiş icraya düşmüş ve nihayetinde varlık yönetim şirketlerinin eline düşmüş durumda. Tüketici kredileri ve bireysel kredi kartlarındaki tahsili gecikmiş alacak miktarı 5 Temmuz 2019 itibarıyla 19,7 milyar TL’yi geçti. Bu insanların hayata yeniden başlayabilmesini sağlamak için vatandaşın ödeyemediği kredi borcunu, varlık yönetim şirketlerinin bankalardan aldığı fiyattan alacak ve anapara ödemesini belli bir takvime yayarak tahsil edecek bir ‘Borç Yapılandırma Fonu’ kurulması gerekli.”