Dargeçit Jitem Davası'nda katillere beraat istemi

Dargeçit Jitem davasında somut delillere rağmen yargı katilleri cezasızlık zırhıyla korumaya hazırlanıyor. Davanın savcısı mütalaasında katillere beraat istedi.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 29 Mart 2021
  • 16:15

Mardin Dargeçit'te 29 Ekim 1995 ve 8 Mart 1996 tarihleri arasında 3’ü çocuk 8 kişi ile ailelere bilgi veren Uzman Çavuş Bilal Batır'ın katledilerek kaybedilmesine ilişkin açılan davanın 21. duruşması Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Duruşmada savcı esas hakkında mütalaasını verdi. Savcı mütalaasında cinayetler üzerine somut deliller olmasına rağmen, delil yok denerek katillerin beraatı istendi.. 

Mütalaa hakkında duruşmada söz alan avukat Erdal Kuzu katillere beraat istenmesine şaşırmadıklarını belirterek “Devlet politikası olarak bir cezasızlık politikası yargı sistemine hakimdir. Devlet adına suç işleyenler bir çeşit koruma altına alınmaktadır. Mevcut mütalaa buna uygun bir mütalaadır. Savcı sanıklar lehine olan delillerden bahsetmiş, ancak sanıkların suç işlediği yönündeki kuvvetli delillerden bahsetmemiştir. MİT raporundan bahsetmemiştir. Dönemin kaymakamının beyanlarını görmezden gelmiştir. O tarihte Dargeçit’te çalışan uzman çavuşun 'infaz etmeye gidiyorduk' cümlesini görmezden gelmiştir. Kaybedilen kişilerin cenazelerinin bulunmadığından bahsedilmiştir. Dosyadaki ATK raporunda Dargeçit ve Kızıltepe'de bulunan ve kimlikleri dosyada yazılı maktullerle örtüşen raporları görmezden gelmiştir. Halk adına duruşmaya katılırken, bilinen devlet refleksi savcılık mütalaasına sinmiştir” diyerek mütalaa hakkında beyanda bulunmak için süre istedi.

Duruşmaya katılan Mahsum Kaya, Ömer Coşkun ve Hazni Doğan da mütalaaya karşı beyanda bulunmak için süre talep etti.

Mahkeme heyeti kararında dönemin Dargeçit Savcısı Adem Kul’un bu celse bildirilen adresinden yeniden tanık sıfatı ile beyanının alınmasına yönelik talimat yazılmasına, yazılacak talimata tanığın bizzat SEGBİS sureti ile beyanının alınmasının istenmesine, tanık hakkında doğrudan zorla getirme emri düzenlemesi istenmesine, taraflara iddia makamının mütalaasına karşı savunma ve beyanda bulunmasına hükmederek bir sonraki duruşmayı 28 Haziran'a erteledi.