Cudi’de başlayan orman yangını sırasında yetkilileri arayan köylülere “bizi meşgul etmeyin” dendiği ortaya çıktı.
Zeynep Durgut'un Mezopotamya Ajansı'nda yer alan haberine göre, Cudi Dağı bölgesindeki Cifanê köyü kırsalında çıkan ve günlerce devam eden yangına müdahale eden köy halkı, aradıkları yetkililerden “bizi meşgul etmeyin” yanıtı aldıklarını belirterek, “Cudi’nin çığlığını kimse duymuyor” dedi.
Şırnak merkez ve ilçe kırsallarında yer alan Cudi, Gabar ve Besta bölgelerinde bu yıl askerli operasyonlar sonrası birçok kez orman yangını yaşandı. Yangınlardan kaynaklı şimdiye kadar yüzlerce ağaç küle dönerken, canlıların yaşam alanları ise yok oldu. Yetkililerin sessiz kaldığı ve kayda dahi almadığı yangınların birçoğu ise ya kendiliğinden söndü ya da bölgedeki halk tarafından söndürüldü.
En son yine Cudi Dağı eteklerinde bulunan Cifane (Cevizdibi), Nerex (Dağkonak), Gilindor (Kemer), Nêvava (Üçkiraz) ve Gundikê Spîndarûkê (Kavalı) köyleri kırsallarında orman yangını çıktı. Buradaki yangın da bir kez daha bölgedeki yurttaşlar tarafından söndürüldü.
Bunun yanı sıra, son aylarda korucular tarafından Cudi Dağı bölgesinde yüzlerce ağaç kesildi. Halen devam eden ağaç kıyımından elde edilen odunlar ise, çevre kentlere götürülerek satılıyor.
Yangının çıktığı köy sakinleri hem yangınlara hem de yaşanan ağaç kıyımına dair sessizlik ve duyarsızlığa tepki gösterdi.
Karakol, itfaiye ve belediyeyi aradık
Cifanê köyü sakinlerinden Kudret Kazan, en son çıkan yangının 4 gün aralıksız devam ettiğini, yardım çağrılarına ise yanıt verilmediğini belirtti. Bir gün boyunca yangını söndürmek için çaba harcadıklarını paylaşan Kazan, “Söndürme çalışmalarında az kala biz de yanıyorduk. Çünkü yangın ilerliyordu ve elimizde yangını söndürebileceğimiz bir şey yoktu. Yangının çıktığı yerde su yoktu. Yangını toprakla söndürmeye çalıştık. Karakolu, itfaiyeyi ve belediyeyi aradık. Ancak ‘bizi meşgul etmeyin’ deyip, telefonları yüzümüze kapattılar. Aslında yangını kimin çıkarttığını biliyoruz. Onlar da kendilerini çok iyi biliyor. Bir taraftan ağaçlarımız korucular tarafından kesiliyor diğer taraftan askerler tarafından ağaçlarımız yakılıyor” diye konuştu.
‘Sessizlik katliama neden oluyor’
Bölgenin “nefessiz” bırakılmak istendiğine dikkati çeken Kazan, "Hangi vicdanla ağaçları kesiyorsunuz ve yakıyorsunuz” diye sordu. “Onların da bir canı var” diyen Kazan, şöyle devam etti:
“İnsan ağacı kesmez, yakmaz. Bu insanlığa sığmaz. Bir ağaç yakılması ve kesilmesi bizi ölüme yakınlaştırır. 3 aya yakındır Cudi yanıyor. Cudi’nin çığlığını kim duyuyor? Sizlerin sessizliği doğa katliamına neden oluyor” ifadelerini kullandı.
Kesilen ağaçlar
Köy sakinlerinden Gurbet Birlik ise, son çıkan yangını, “hayatımda gördüğüm en büyük yangın” şeklinde değerlendirdi. Yardım çağrılarının karşılıksız kaldığını söyleyen Birlik, “Kısıtlı imkanlarla yangını söndürdük. Eğer yetkililer yardımcı olsaydı bu yangın bu kadar büyümez ve bu kadar tahribata neden olmazdı” dedi. Yangının yanı sıra ağaçların da kesildiğini belirten Birlik, “Hayvanlarımızı otlattığımız her yer yandı. Hayvanlarımızı otlatamıyoruz. Günde 50’ye yakın araçla kesilmiş ağaç alıp götürüyorlar. Bizim geçimimize engel oluyorlar. Vicdan sahibi olan bu doğa katliamına sessiz kalmaz” şeklinde konuştu.
“Yanan ağaçlar değil, ciğerlerimizdir”
Sabriye Sayar da yaşananlara tepki göstererek, “Doğayı kuruttular. Bütün ağaçlarımız yakıldı, kül oldu” dedi. “Bu dağlara bakıp, yakılmış ağaçları gördükçe içimiz yanıyor” diyen Sayar, şunları söyledi:
“Yanan ağaçlar değil, ciğerlerimizdir. Bir can yanarken ona müdahale etmemek en büyük vicdansızlıktır. Bu ne ahlakidir ne de vicdanidir. Eğer bugün bir bardak su içiyorsak bu ağaçlar ve dağlar sayesindedir. Herkes sessizliğini koruyor. Bu yangınlara seyirci kalıyor. Bizler keçilerimizi sağamıyoruz. Çünkü otlatamıyoruz, her yeri yaktılar.”