Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) 2022 Aralık Medya İzleme Raporu’nu yayımladı. Yıllık verilere yer verilen rapora göre yıl boyunca 174 davada 263 gazeteci yargılandı, en az 40 gazeteci hapis veya para cezasına çarptırıldı.
Raporda yıl boyunca gazetecilere yönelik sansür, tehdit-şiddet, gözaltı-yargılamalar ile özlük haklarında yaşanan kayıpları sıralandı. Raporda öne çıkan bazı başlıklar şu şekilde:
“*2022 yılında gazeteciler ve basın kuruluşlarına ilişkin en az 174 dava görüldü / duruşma yapıldı. Bu davalarda en az 263 gazeteci yargılandı. Belirtmek gerekir ki; bazı gazeteciler birden çok davada hâkim karşısına çıktı. Gazetecilerin çoğu hakkında açılan davalar yıl içinde birkaç duruşma boyunca devam etti.
*Bu davalarda en az 40 gazeteci hapis cezası veya para cezasına çarptırıldı.
*Gazetecilere toplamda en az 92 yıl 11 ay 15 gün hapis cezası verildi.
*Gazetecilere toplamda en az 317 bin 900 TL tazminat cezası verildi.
*En az 24 gazeteci hakkındaki yargılamanın sonucunda beraat etti.
*Bir yıl boyunca; en az 33 gazeteci tutuklandı, en az 72 gazeteci gözaltına alındı. Bazı gazeteciler, gözaltına alınmalarının ardından tutuklandı. Bazı gazeteciler, haklarında kesinleşen yargı kararı uyarınca cezaevine gönderildi.
*61 gazeteci, işini yaparken, özellikle toplumsal olaylarda saldırıya uğradı, engellendi. Saldırıların pek çoğunun arkasından gazeteciler gözaltına alındı. Gazeteciler, daha çok sosyal medya üzerinden tehdit edildi, hedef gösterildi.”
Bunların yanı sıra RTÜK’ün TV kanallarına verdiği cezaları hatırlatan raporda RTÜK cezaları şöyle sıralandı:
“*Bir yılda 13 TV kanalına 58 kez ceza kesti.
*Halk TV, Tele 1, KRT, Fox TV ve Flash Haber’e 54 kez ceza kesilirken; TGRT Haber, Beyaz TV, ATV, A Haber, Ülke TV, Kanal 7 ve Tv 24’e sadece 3 kez cezai yaptırım uygulandı.
*5 TV kanalına verilen 54 cezanın toplam tutardı, 17 milyon 335 bin olurken; 8 TV kanalına verilen 4 cezanın toplamı 1 milyon 674 bin TL oldu.”
Raporda gazetecilerin haber takibi sırasında polisler tarafından engellendiğine dikkat çekildi.
Gazetecilerin haber takiplerinin engellenmesine “meşru dayanak” sağlamayı amaçlayan Emniyet Genel Müdürlüğünün hukuka aykırı içerikteki, “toplumsal olaylarda ses ve görüntü alma yasağına ilişkin genelgesi”ne de yer verilen raporda “Haber takibi sırasında gazetecilerin engellenmesi, darp ve gözaltı düzeyine ulaştı” denildi.
Geçen yılın en tartışmalı başlıklarından birinin de “dezenformasyonla mücadele” adı altında kamuoyuna lanse edilen Basın Kanunu ve bazı kanunlarda değişiklik öngören yasa teklifi olduğu hatırlatılan raporda yasaya dair şunlar ifade edildi:
“İktidarların uygulamalarına eleştirel ve sorgulayıcı bir anlayışla yaklaşan gazetecileri doğrudan hedef alan düzenleme, toplumsal tepkilerin önüne geçmeyi, demokratik hakların başında gelen düşünce ve ifade özgürlüğünün hapsedilmesi, oto sansürün yasallaşmasını öngörmekteydi.”