Bursa’da çeşitli eğitim sendikaları, dernekler, siyasi partiler ve demokratik kitle örgütlerinin aralarında olduğu 31 kurumdan oluşan ÇEDES'e Karşı Güç Birliği Platformu (ÇEKAG) eylem yaptı.
Gürsu ilçesinde Hükümet Konağı önünde eylem yapan platform üyeleri, “Okulda dersi öğretmen verir!” yazılı pankart açarak basın açıklaması yaptı. 21 Şubat’ta yapılan eylemde ortak açıklamayı Veli-Der Bursa Şube Başkanı Barış Dinga okudu.
Dinga yetersiz okul ve yurt sorunlarından dolayı öğrencilerin tarikat ve cemaatlerin okul ve yurtlarına mahkum edildiğini belirterek şunları ifade etti:
“Türkiye'nin çeşitli illerinden çalışmaların başlandığına dair haberlerini aldığımız; uygulanması için kentimizde de son hazırlıkları yapılan ÇEDES isimli proje. Milli Eğitim Bakanlığı Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Diyanet arasında yapılan bu işbirliği protokolünün çalışma esaslarına göre, iktidar daha önceden gerici tarikat-cemaatlere bırakıp yaptırdığı işleri, artık tüm ülke çapındaki bir devlet organizasyonuyla doğrudan kendisi yapacak, milyonlarca insandan oluşan, kendine biat etmiş devasa tarikatını yaratmaya çalışacak. Ayrıca öğretmenlerimizin yerini, o nitelikleri bile tartışmalı, imam, vaiz, müezzin gibi din adamları alacak, okullarımız da birer medreseye dönüştürülecek.”
Açıklamanın devamında iktidar, MEB ve Diyanet'e seslenilerek şunlar ifade edildi:
“Bizler ne Aladağ'da tarikat yurdunda yanarak hayatını kaybeden kız çocuklarımızı ne Ensar Vakfında çocuklarımıza yaşattığınız toplu tecavüz iğrençliğini ne Antalya'da cemaat yurdunda boğazı kesilen Mehmet Sami Tuğrul'u, ne de Elazığ'da intihara sürüklediğiniz tıp öğrencisi Enes Kara'yı unuttuk. Bugün de binlerce çocuk ve gencimize aynı şeylerin yaşatıldığını; ÇEDES ismini verdiğiniz bu karanlık proje ile de evlatlarımıza reva gördüğünüz bu cehennemin başka bir aşamaya geçeceğini biliyoruz.”
Mücadeleye Gürsu’dan başladıklarını duyuran Dinga “Amacımız gerici bir kuşatma yaratarak, okullarımızı medreseye çevirecek olan ÇEDES'in uygulanmasının önüne geçmek, halkımızı bu sinsi proje hakkında bilinçlendirmek, toplumsal muhalefetin en geniş kesimlerini harekete geçirerek ona karşı olan itirazı örgütlemek ve çocuklarımızın özgür yarınlarını, aydınlık geleceklerini kazanmaktır” dedi.