Bursa’daki su kirliliği ve suların ticarileştirilmesine karşı mücadele eden Bursa Su Kolektifi üyeleri ile birlikte gezen Evrensel’den Özer Akdemir, yan yana üç derede de suların kuruduğunu ifade etti.
Akdemir’in ifadelerine göre, Kaplıkaya Deresi, Balıklı Dere ve Deliçay Dereleri kuş uçuşu birkaç kilometre uzaklıktaki Uludağ’dan doğup Bursa kent merkezinden geçtikten sonra Nilüfer Çayı’na boşalıyorlardı. Üç derenin tamamen kurumuş olmasına rağmen Nilüfer Çayı’nın belli bir noktasından itibaren yatağında su vardı. Bursa Su Kolektifi üyeleri bu suların Uludağ’dan doğan derelerin suları olmadığını, sanayi ve arıtma tesislerinin atık suları olduğunu ileri sürüyorlardı.
Su Kolektifinden Ferhan Küçük, derenin uzun zamandır yaz aylarında kupkuru olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Bu seneki kadar hiç uzun sürmemişti. Uludağ’dan kaynağını alıp ovayı besleyen bu kaynaklarda su olmamasının en önemli nedeni Uludağ’daki kaynakların su ticareti yapan şirketler tarafından kiralanması. DSİ’nin kiraladığı bu işletmeler suları ticari birer meta haline getirdi. Yasaya göre yüzde 10 can suyu bırakması gereken bu işletmeler bu suları bırakmadığı için dereler kupkuru. Artık balıklı derede taşlar, kayalar, kurumuş otlar var. Uludağ’dan kaynağını alıp, Nilüfer Çayı ile birleşen ve Marmara’ya dökülen bütün derelerde durum bu. İleride atık suların katrana döndürdüğü Nilüfer Çayı ile karşılaşacağız.”