AKP-MHP rejimi, işçi sınıfını ve emekçileri pandemi, işsizlik, hayat pahalılığı ile sefalete mahkum etti. Salgına karşı gerekli önlemleri almayan saray rejiminin emekçilere dayattığı sefalet ve sömürü de krizin derinleşmesiyle birlikte ağırlaşıyor. Bu sefalet, sendikaların her ay açıkladığı açlık ve yoksulluk sınırı verileriyle tekrar tekrar gözler önüne seriliyor.
Son olarak da Birleşik Metal-İş Sendikası Araştırma Merkezi (BİSAM) Ekim ayına ilişkin açlık ve yoksulluk sınırı dönem raporunu açıkladı. Buna göre, açlık sınırı 2 bin 362 liraya, yoksulluk sınırı 8 bin 169 liraya ulaştı.
Açlık sınırındaki artışın enflasyondan fazla olduğuna dikkat çekilen raporda, 17 yılda açlık sınırı 5,17 kat artarken, resmi enflasyonun 4,76 kat arttığına değinildi.
Açlık sınırının kentlere göre değiştiğine değinilirken, açlık sınırı İzmir’de 2 bin 591 TL, İstanbul’da 2 bin 533 TL, Ankara’da ise 2 bin 317 TL oldu.
Dört kişilik bir ailenin fertlerinin de sağlıklı beslenmesi için farklı miktarda kaloriye ihtiyaç duyduğu değinilirken, “Yetişkin bir erkeğin sağlıklı bir biçimde beslenmesi için tüketmesi gereken gıdaların aylık karşılığı 630 TL’dir. Bu değer yetişkin bir kadın için 608 TL, 15-18 yaş bir genç için 675 TL, 4-6 yaş arası bir çocuk için 449 TL’dir” denildi.
Gıda harcamalarında en büyük payın yüzde 36,4 ile süt ve süt ürünlerinin oluşturduğu belirtildi.