Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu İstanbul’un iki yakasında “Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği!” şiarı ile piknik gerçekleştirdi.
Avrupa yakasında direnişçi işçilerin kürsüsü kuruldu
Sabahın erken saatlerinde piknik alanı düzenlendi. Hep birlikte kahvaltı sofrası hazırlandı.
Piknik programı çerçevesinde işçi forumu gerçekleştirildi. Forum başta 15-16 Haziran direnişinde ölümsüzleşenler şahsında bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. Forumda ilk olarak BDSP adına konuşma gerçekleştirildi. Konuşmada tek adam rejiminin saldırıları karşında gerçek ve kalıcı çözüme ulaşmak için devrimci bir sınıf hareketi yaratmak gerektiği vurgulandı. Düzen muhalefetinin çare olarak sandıkları işaret ettiği, ancak işçi ve emekçilerin fiili meşru mücadele bakışı ile tek adam rejiminin saldırılarına karşı mücadele etmesi gerektiği söylendi. Son dönemde yaygınlaşan işçi direnişlerinin işçi ve emekçilere umut olduğu ifade edildi. Kadınların, Kürt halkının, gençliğin mücadelesi üzerinde duruldu. Bu mücadele dinamiklerinin birleşik bir hatta kavuşmasının önemi üzerinde duruldu. Konuşma 15-16 Haziran büyük işçi direnişinin yolunda işçilerin birliği, halkların kardeşliği mücadelesini büyütme çağrısı ile sonlandırıldı.
BDSP adına gerçekleştirilen konuşmanın ardından direnişçi işçiler söz aldı. Yemeksepeti, Sinbo, SML, CarrefourSa direnişçileri konuşma gerçekleştirdiler. Kendi direniş deneyimlerini aktardılar. Direnişçi işçiler konuşmalarında pandemi sürecinde işçi sınıfına yönelik saldırıları teşhir ettiler. Sendikal bürokrasinin oynadığı uğursuz rol anlatıldı. Direnişlerle dayanışma çağrısı yaptılar. Forumda TOMİS adına gerçekleştirilen konuşmada Pressan direnişi anlatıldı. Direnişçi işçilerin konuşmaları ilgi ile dinlendi.
Forum farklı sektörlerden işçi ve emekçilerin konuşmaları ile devam etti. Forum bölümünde İşçilerin Birliği Derneği’nden emekçiler ve bir hizmet sektörü çalışanı şiir dinletileri gerçekleştirdi.
Forumun ardından bilgi yarışması yapıldı, halat çekme ve çuval oyunları oynandı. Ayrıca çocuk atölyesi gerçekleştirildi. Kızıl Afacanlar hazırladıkları “Güzel günler göreceğiz!” pankartını sergilediler.
Program öğle yemeğinin ardından DGB’nin hazırladığı şiir dinletisi ile devam etti. Piknik hep birlikte çekilen halaylarla sonlandırıldı. Baştan sona kolektif emekle hazırlanan piknik coşkulu bir atmosferde gerçekleşti.
15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi'nin yol göstericiliği ile mücadeleyi büyütme çağrısı
Anadolu yakasında gerçekleştirilen piknik ise İstanbul’un birçok yerinden ve Gebze’den işçilerin, emekçilerin, gençlerin, çocukların katılımı ile kolektif ve coşkulu bir şekilde yapıldı. Sabah saatlerinde bir araya gelinerek ortak sofrada kahvaltı yapıldı. Günün programının aktarıldığı konuşmanın ardından ortak oyunlara geçildi. Birçok oyunun oynanmasının ardından etkinlik programı gerçekleşti.
Etkinliğin açılış konuşmasında, yoksulluğun ve saldırganlığın arttığı ve sermayenin saldırılarına karşı birliği ve halkların kardeşliğinin güçlendirmenin önemi vurgulandı. Öngünlerinde olunan 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi’nin yol göstericiliği ile sınıf mücadelesini büyütme çağrısı yapıldı. Haziran Direnişi’nin önemi vurgulanarak, Gezi davasında tutukluluk verilenleri sahiplenme vurgusu ile karanlığa karşı örgütlenmenin gerekliliği belirtildi.
Açılışın ardından BDSP adına konuşma yapıldı. Pandemi ve krizin etkileri ile yaşam ve çalışma koşullarının zora girdiği belirtilerek kısa çalışma, ücretsiz izin, işten atmalar gibi birçok saldırıya maruz kalındığının ifade edildiği konuşmada tüm bunların üzerine emperyalist savaş ve saldırganlığın etkilerinin yoğunlaştığı anlatıldı. Tüm bunların karşısında örgütlü bir güç olarak hakların korunabileceği, saldırıların püskürtüleceği, sermaye düzenine son verilebileceği vurgulandı. Tek adam diktatörlüğü altında baskı ve yasaklar artarken bir yandan tüm çözümü ve umudu seçimlere bağlayanların karşısında gerçek çözümün sandıkta değil sokakta olduğu söylenen konuşma mücadele çağrısı ile son buldu.
Ardından KHK’lı emekçiler adına yapılan konuşmada, 2016 Temmuz’undan beri KHK ile mesleğinden edilen emekçilerin yaşadığı zorluklar ifade edildi. KHK’lı oldukları için herhangi bir işe de alınmakta sorun yaşadıklarını ve dayanışma ile güçlü kalabildiklerini belirtti. Yaşam koşullarındaki zorlukların yanı sıra bir de devletin karalamaları ile toplumdan dışlanma, onur kırıcı söz ve davranışlara maruz kalma örnekleri aktarıldı. Tüm her şeye rağmen bu süreçte toplumun birçok kesimi ile bütünleşip karşı kutupta gösterilen kurum ve kişilerle yakından tanışıp yan yana olmayı başarmış olmanın önemine değinildi.
Konuşmaların ardından Gebze İşçilerin Birliği Müzik ve Tiyatro Atölyeleri şiir ve müzik dinletisi sundu. Ölüm yıldönümlerinin yaklaştığı Nazım Hikmet, Ahmed Arif ve Orhan Kemal’in hayatlarının anlatıldığı, şiirlerinden ve öykülerinden kesitlerin olduğu, şiirlerinden bestelenmiş şarkıların olduğu bir sunum yapıldı. Ardından bir işçi bağlaması ile müzik dinletisi gerçekleştirdi.
Etkinliğin sonrasında ortak sofrada yemek yenildikten sonra serbest zamanda halaylarla, horonlarla omuz omuza olundu. Serbest zamanın sonrasında yeni etkinliklerde ve mücadele alanlarında buluşma çağrısı yapan kapanış konuşması ile piknik sona erdi.
Kızıl Bayrak / İstanbul-Gebze