BDSP: Patlamadan Lübnan’ı kıskaca alan emperyalistler sorumludur!

Lübnan’da Beyrut limanında büyük bir ihmaller zinciri olarak yansıtılan amonyum nitratın bulunduğu depodaki patlamanın sorumlusu, bu ülkeye nefes aldırmayan emperyalistler ve onların işbirlikçisi olan bölgedeki ayrıcalıklı bir avuç kan emici burjuva sınıftır.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 07 Ağustos 2020
  • 20:15

Lübnan halkıyla dayanışmaya!

 

Lübnan kurulduğu günden itibaren emperyalistlerin müdahalelerine maruz bırakılmıştır. Tarihsel olarak emperyalistler arasındaki hegemonya krizinin satranç tahtası haline getirilen Ortadoğu’da jeopolitik olarak stratejik bir öneme sahip olan Lübnan, bölge halklarını köleleştirmeyi hedefleyen emperyalist planların merkezinde yer almıştır. Bu doğrultuda Lübnan halkı 1975-1990 iç savaşı sonrası derinleştirilen mezhepsel ve dini parçalanma ile siyasal istikrarsızlığa mahkûm edilmiştir.

Emperyalistlerin yağma-talan, savaş-işgal politikalarıyla ekonomisi yıkıma uğratılan Lübnan’da halk adeta bir lokma ekmeğe muhtaç hale düşürülmüştür. Bir avuç elitin emperyalistlerle kurduğu kirli ilişkilerin gölgesinde yolsuzluğun yüzsüzce yapıldığı Lübnan’da koronavirüs salgınının faturası da halkın sırtına yüklendi. Lübnan lirası dolar karşısında eridi, asalak sınıflar servetlerini yurtdışına kaçırdı, pandemiden dolayı ekonominin motoru sayılan turizm ağır darbe yedi. ABD’nin Suriye’ye uyguladığı “Sezar Yasası” ambargosu Lübnan ekonomisine de darbe vurdu. Durum bu kadar vahimken Beyrut limanında 2750 ton amonyum nitratın patlaması ya da patlatılması sonucunda gerçekleşen katliam bu çökmüş ve çürümüş düzenin bir sonucudur.

Suriye, Filistin, Yemen, Irak başta olmak üzere tüm Ortadoğu emperyalistler arasındaki kıyasıya rekabetin savaş arenasıdır. Lübnan’ın başkenti Beyrut bu arenanın tam ortasına çekilen bir yangın yeridir. Siyasal istikrarsızlığın hüküm sürdüğü Lübnan’da Beyrut limanında büyük bir ihmaller zinciri olarak yansıtılan amonyum nitratın bulunduğu depodaki patlamanın sorumlusu, bu ülkeye nefes aldırmayan emperyalistler ve onların işbirlikçisi olan bölgedeki ayrıcalıklı bir avuç kan emici burjuva sınıftır. Para aklama cenneti haline getirilen ve bir zamanlar “Ortadoğu’nun Paris”i olarak nitelendirilen Beyrut’un göbeğinde gerçekleşen patlama sonrası emperyalist güçler, halkın acılarını hafifletmek için değil, yerle bir olmuş Beyrut’un yeniden inşası için iştahla kollarını sıvadılar. Bu yeniden inşa yoksullukla boğuşan Lübnan halkına yeni kölelik zincirleri takmak anlamına da gelecektir. 

Kardeş Lübnan halkı ile gerçek anlamda dayanışacak tek güç bölgenin işçi ve emekçileri ve ezilen halklarıdır. Türkiye işçi ve emekçilerinin görevi açlık, ölüm gibi büyük bir insanlık dramı ile karşı karşıya olan Lübnan halkıyla dayanışmayı yükselmektir. Bölge halkları üzerindeki gerici politikaların ve emperyalist yağmanın son bulmasının tek yolu işçilerin birliği ve halkların kardeşliği mücadelesini yükseltmektir.

Lübnan halkı yalnız değildir!

Kahrolsun emperyalistler ve işbirlikçileri! 

Yaşasın Ortadoğu halklarının devrimci birliği!

Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu