Barolar yayınladıkları ortak açıklama ile Şebnem Korur Fincancı’nın gözaltına alınmasına tepki gösterdi.
Fincancı’nın hekimlik ve hak savunuculuğu kimliğiyle değerlendirmelerinin suçlama konusu yapılmasını “ifade özgürlüğü ile özgürlük ve güvenlik hakkının keyfi yargı pratiğiyle ihlal edildiği” değerlendirmesi yapılan açıklamada Fincancı’nın görevden alınması amaçlı yapılan başvurunun meslek örgütlerine ve sivil topluma açık bir gözdağı olduğu vurgulandı.
Adıyaman, Ağrı, Batman, Bingöl, Dersim, Diyarbakır, Hakkâri, Mardin, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak ve Van Barosu ortak açıklama yaptı.
Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi başkanı Şebnem Korur Fincancı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma çerçevesinde bugün İstanbul'da gözaltına alınmıştır. İnsan hakları savunucusu, hekim ve bilim insanı olan Şebnem Korur Fincancı; bir kısım basın yayın organı ve dijital medya platformlarına yansıyan haber ve iddialar üzerine, hekim kimliği ile katılmış olduğu bir televizyon programında iddialara yönelik Minnesota Protokolü kapsamında, etkili bir şekilde araştırma yapılması gerektiğini vurgulamıştır.
Bu değerlendirmeler üzerine Şebnem Korur Fincancı, gerek bir kısım basın yayın organında gerekse sosyal medyada hedef haline gelmiş ve linç kampanyası sonucu Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca da hakkında soruşturma başlatılmıştır. Başlatılan soruşturmaya rağmen iktidar ve bir kısım siyasi parti yetkililerinin konu hakkında yargıya doğrudan müdahale niteliğinde açıklamaları ve tehditleri devam etmiştir. Hedef gösterilme, kriminalizasyon ve keyfi yargısal taciz ile birlikte bugün itibariyle çağrı usulüyle ifadeye davet edilebilecekken Şebnem Korur Fincancı’ya sabah erken saatlerinde gözaltı işlemi uygulanmıştır."
Fincancı'nın hedef haline getirilmesini kınayan açıklamada son olarak şunlar vurgulandı:
Yargı makamlarının hukuki dayanaktan yoksun, temel hakları ihlal edici ve öngörülemez pratiği yasal güvencelerin de ihlalini beraberinde getirmektedir. Şebnem Korur Fincancı’nın hekimlik ve hak savunuculuğu kimliğiyle değerlendirmelerinin suçlama konusu yapılması ve ceza soruşturmasının yürütülmesi ve gözaltına alınması ifade özgürlüğü ile özgürlük ve güvenlik hakkının keyfi yargı pratiğiyle ihlal edildiğini göstermektedir.
Öte yandan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Şebnem Korur Fincancı’nın görevden alınması amaçlı yaptığı başvuru meslek örgütlerine ve sivil topluma açık bir gözdağı olup kabul edilemez.
Biz aşağıda imzası bulunan Barolar olarak; Şebnem Korur Fincancı ile dayanışma halinde sürecin takipçisi olacağımızı; Şebnem Korur Fincancı’nın hak savunucusu ve hekim olmasından kaynaklı değerlendirmelerinin suç oluşturmadığını vurguluyor ve bir an önce serbest bırakılmasını talep ediyoruz.”
“Toplum önünde TTB’nin hedef haline getirilmesi kabul edilemez”
Ankara Barosu tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Türk Tabipleri Birliği Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın hukuka aykırı ve keyfi bir biçimde gözaltına alınması, AİHS’de düzenlenmiş olan özgürlük ve güvenlik hakkının açıkça ihlalidir. Dayanağını Anayasa’dan alan kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu olan Türk Tabipleri Birliğinin Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın, CMK madde 145 kapsamında savcılık makamına giderek ifade vereceğini yazılı olarak bildirmesine rağmen, bugün kolluk kuvvetlerince gözaltına alınması hukuka aykırıdır.
Gözaltı, soruşturma sürecinde uygulanan bir tedbirdir. Keyfi olarak uygulanması güvenlik ve özgürlük hakkına orantısız müdahale anlamına gelir. Hukuka aykırı ve keyfi şekilde uygulanan her tedbir, maksadını aşarak cezaya dönüşmektedir. Toplum önünde Türk Tabipleri Birliğinin hedef haline getirilmesi ve yönetimsel faaliyetlerinin elinden alınma tehdidi kabul edilemez. Keyfi gözaltı kararları ile hukuk güvenliği ilkesini yok sayan hukuk dışı uygulamaların her zaman karşısında olduğumuzu, sürecin takipçisi olacağımızı bildiririz.”
“Siyasi iktidar toplumda korku yaratmaya çalışıyor”
İzmir Barosu “Bağımlı yargı işbaşında” başlığı ile yazılı açıklama yaptı. Şebnem Korur Fincancı'nın yaptığı açıklamada hakikatin ortaya çıkarılmasını istediğini ve bunun suç olmadığı belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“TTB Merkez Konseyi başkanlığından da alınmasına yönelik talepte bulunulmuştur. Bu talep; hukuksuzluğu bir yana, siyasal iktidarın yaklaşan 2023 seçimleri öncesinde tüm sivil toplum ve meslek kuruluşlarına gözdağı verme, onları pasifize etme ve toplumda korku yaratma amacını gütmektedir.
Şebnem Korur Fincancı, derhal serbest bırakılmalıdır. Nefret söylemi ve şiddet çağrısı içermeyen her düşünce açıklamasına saygı duyulmalı, düşüncelerini açıklayanlar ceza baskısı ile karşı karşıya bırakılmamalıdır. İzmir Barosu olarak yaşamını insan hakları mücadelesine adamış, ‘iyi hekimlik’ ilkelerini her ortamda savunan Dr. Şebnem Korur Fincancı üzerinden toplumu sindirme amacı taşıyan bu hukuksuz uygulamanın karşısında olduğumuzu kamuoyuna saygıyla duyururuz.”